Tabut Şiiri - Memet Karabalık

Tabut

Yine yenilediğinde kendini güneş, kavrulmaya can atar toprak
Ekmeğin sıcağı vurduğunda yüzüne anamın, tandırın şavkı söner
Nesir’e verdiğimde kendimi, manzumelerim yârin koynunda intihar eder
İfritlerin tümünü yeryüzüne saldığında İblis, Lübnan çocuğuna ağlar
Boş hayaller ardına verdiğinde adamlar, kadınları eşikte Azrail karşılar
İki büklüm olmuş her dedenin ardından torunları koşar
Riyaya bulanmış her memurun avuçlarında bir mazlumun kanı vardır
Şehadetin şerbetini içmek kime nasipse, cennetin kapısında o durur
İçine kurt düşmüş her lider, halkımı öldürür
İffeti çalınmış her fahişenin günahını çekecektir aşüfte kafalılar
Reyhan kokularının ardına saklanan her katilin önüne adalet çıkacaktır
Yerin yedi kat dibinden göğün yedinci katına kadar hak dağıtılacaktır
Eziyet ettiğimiz her canlı cehenneme elleriyle atacaktır bizi
Nasibini beğenmeyen her adamın boğazına dizilecektir lokmalar
İçten söylenen her cümlenin ardına verecektir halkım
Baskın yapılan her evden çıkarsa bir cengâver, kıyım yapacak adam da kalmaz
İri yarı hasretlere rağmen, ufak tefek iyiliğe devam edersen kazanır âdemoğlu
Ruhundan gelen iyiliğe kulak verdiğin gün, gülecek çocukların
Hamalın ipine sahip çıkarsan, o kadar çok gülce açar ki gül yüzünde
Ahını almak istemediğin tüm çocuklar, ahına koşar
Yanağının kenarına öpücük kondurduğun her çocuk sevdana vuslat olur
Asfalta düşen taşı kaldırmışsan, ayağına takılan her taş, cadde olur
Tabuta girenlere el açtıysan, sandukana sarılan çok olur

Memet Karabalık
Kayıt Tarihi : 25.8.2006 13:43:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

TÜM YORUMLAR (5)

Memet Karabalık