Tabu ve totem birbirine bağıntılı iki kavramdırlar. Biri diğerini; diğeri de öbürünü, gölge ve eşlenir anlama olacakla yansıtırlar. Totemi, tabu ile anlarsınız. Tabuyu da, totemle kavrarsınız. İki sözcük birlikte ve birbirini tamamlayışla ancak bir vücudu mücessem (somut vücut bulma) olurlar.
Neredeyse bir sövgü sözcükleri olur denli kullanılan iki sözcüktürler. Oysa bu iki sözcük; bir yemek kadar besleyici bir şifa ve bir zehirli yemek kadar da öldürücü olabilen bir kullanımdırlar. İnsanlığın adını telaffuz etmeden ortaya koyup yararlandıkları, etrafında sosyal ve toplumsal sistemleri çevrimle dikleri çok etkili bir keşifti kullanımdırlar.
İnsanların bir yere, bir kümeye aitlik olan uyrukluğunu (tabiiyetini) , tabu ve totem olurlarla anlamıştırlar. Ve bu iki sözcükle insanlar tabiiyetlerini, edimsel tutumlarını ve zorunluluklarına dek kodlarını, tabu ve toteme dek öznel anlamanın diline çevirmişlerdir. Bu kodlar, özellikle de sosyal insanın, adeta bir eylemler dizgesi yazılımı olmuşturlar.
İnsanlar bu yazılımın içeriğine göre dizayn olan düşünme kalıplarıyla dış etkileri ve dış dünyayı anlamışlardır. Yine bu iki kalıp bir anlama anlatım sınırlılık lığı olacakla da insanların dış dünyayı anlayamama gibi bir öznelci engeli de olmuşturlar. Yine tabuları öğrenme rahatlığı, bizi tembelliğe de alıştırmaktadır.
Yine insanlar, dış dünyanın yorumlanmasına dek aktarımlarını bu tabu ve totem kodları üzerinden gerçekleştirmiştirler. İnsanlar her tür sosyo toplumsa olurlu değişmeleri ve yeni olanların kabulünü, bu totem ve tabucu sembolizminden hareketle olan simgesel anlatımlarıyla anlayabilmiştirler.
Ortaya koydukları totem ve tabu zaman zeminine dek düzlemin içini doldurdukları tecrübe ve mana anlamları, ellerinde bir sihirli değneğe dönüşmüştür. Tabu ve totemin öznel ve nesnel düzenli organizelikleri de; bir yapı kazanımı olacakla giderek kurumlaşmıştırlar.
Eğer tabu deneyden önce bilmenin (öğretilmenin, kendisine söylenmenin ve bu gözetilmenin) bu budur deme nedenselliğiyse; totem de, o yasak ya da kabul edilen tabuyu açıklayan, yorumlayan ve size söyleyip öğretendir. Totem bilir. Ve tabuyu sizin için bilinir hale getiren görünmez bir ruhtur. Totem sonradan da bu ruhların bedenlendiği kalıp olmuştur.
Deneyden önce olmak, burada bizden önceki ataların deneyi olmakla eş anlamlı bir aktarımdır. Söz gelimi siyanürü ne gördüm, ne bilirim, ne de tecrübe ettim.
Ama bunun insanları öldürdüğünü bilirim. Bu yaşıma kadar ne karşılaştım ne de tecrübesi bende oluştu. Bu bilgi bana deneyden önce bilip görmediğim bir şeyin özelliği olacakla söylenmiştir. Bu söylenenler dokunulmaz, karşı konulmaz olup yasaktan ya da olumundan bir bilgilenmedir. İşin tuhafı önüme siyanür koysanız neye benzediğini de bilmiyorum.
Ama varsayalım ki tadıyla görünüşüyle leblebi tozuna benziyor olsun. Belki leblebi tozu diye onu avuç avuç yiyeceğim. İşte şimdilik siyanürü zehir diye bilmem, benim için tabudur. Bunu bana söyleyen, bu söylemin açık anlatımı ve biliri olan güvenilirlik te, bilim totemidir. Totem deneyin yerini almıştır. Tabu da deney sonucudur.
Fakat siyanürün renk, koku tat gibi özellikleri de bana söylenirse; önüme konan şeyin izlenimse çağrıştırıcılarıyla, hiç değilse siyanür olabileceği kuşkusunu ve bu kuşkunun emin olunmasının, tutumunu taşırım.
Bilimin bu kanıya vardığı uygulayım ve tecrübeleri ben, bilip yaşamadığımdan; esasen bilimin çoğu deney ve uygulamalarını kişi olarak yaşayamayacağımdan, bilimin öğretisi benim için bir tabudur. Tabuları günümüzde, bilim totemi söyler. Doğru ya da yanlış. Ne çıkarsa bahtınıza. Tabu olmadan totem, totem olmadan da tabu olmaz.
İnsanlığın bu güne gelişindeki en önemli uygarlaşma adımlarından birisi de insanlığın gelişme sürecini başlatışın içinde totem ve tabu gibi büyülü bir yolu kullanmış olmalarıdır. Tabu ve totem aynı zamanda insanların haz ve elem duygularına olan minnet ve mihnetlerine karışık olur; sevgilerini ve saygılarını ifade etmeyle birlikte, bu büyülü yol, insanların korkularını da bu yolla izole etmelerinin de bir kutsama yöntemi idi.
İnsanlık inanç eğilimleri sürecini bir başka yol olacakla böyle bir gerçekçi zemin üzerinde de tutum edinip; alışmalarına denk olucu edimleri ilk proto tip ayin seremonisine çevireceklerdi. Tabu ve toteme dek birikmeler, ritüel oluşla; giderek basit bir ayini inanma eğilimini ortaya koyacaktı.
Kuşkusuz bu inancın imleri ve imitasyonları, atalara minnet duyguları ve memnuniyet duygularından olan bağlılıkla, doğanın baskılarından kaynaklı; insanın zavallılığı ve yalnızlığına değin kaygıları duyan algılar ekseni çevrimli olan, insan davranışlarından oluşacaktı.
Tabu ve totem uygulaması zinhar (kesinlikle) bir din ve dini anlayış değildi. Ama gelecekteki dinler tabu ve totemin, nüvesi (çekirdeği) üzerine oturacaktı. Tabu ve totem çok sonradan dini sistemlerin korunan bir yasası olacaktı. Dinler, soyutlama gücü hayli gelişmiş; toplumsal devinişlerini bir hayli ortaya koymuş insanlığın malıdırlar.
Dinler, sınıflı toplumları yansıtırken; tabu ve totemi dönemlerin ne başlarında ne sonlarında böyle bir kaygı ve ortam da yoktur. Totemler ilah ve tanrılara dönüşürken tabular ilahi vahiy ya da tanrı sözleri olacaktı. Burada bir sosyal birliğin atalar tecrübesinin aktarımı yerine; insanlığın atalarının deneyimsel aktarımları vardır.
Çünkü dinlerin hemen önünde, temastı ittifakı yapılar; o aşamada tüm insanlığı kuşatmasa da, ittifak eden yapıların insanlığı üzerinde uzlaşarak, insanı yaratmışlardı. O günkü insandan, bugünkü insanlık oluş tabusuna gelinmişti. Daha söylenecek çok şey var. Ancak bir konu açarı olurla bu kadarı da yeter.
Bayram Kaya
Bayram KayaKayıt Tarihi : 10.5.2012 00:20:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Bayram Kaya](https://www.antoloji.com/i/siir/2012/05/10/tabu-ve-totem.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!