Tabu Totem Ve Put 10 Şiiri - Bayram Kaya

Bayram Kaya
2924

ŞİİR


13

TAKİPÇİ

Tabu Totem Ve Put 10

Artık inançtı olan, sosyal totemdi aktarımların, toplumsal yapı içinde; hiçbir kıymeti harbiye si kalmamıştı. İnançlar ve totemdi aktarımlar, putlaşan bir inanç anmayla hiç bir toplumsal işleyiş ortaya koyamıyordu. Ve totemdi inançlar toplumun bir kullanımı ve üretim ilişkisi değildiler. Bu yüzden inançtı totemdi algı laiklik ya da sosyal sekülerizm denen süreçlere yarılmak zorunda kaldı.

İnanç, toplumsal yüküm eşmenin; toplumsal sorumlulukların; toplumsal bağıntılılıkların; toplumsal işleyişlerin nesnel kuralları değildi. Bu neden ile inançlar toplum içinde paylaşılan bir sorumlulukla davranılamıyordu. İnançlar toplum gibi yaşamı olduran ve yaşamın ihtiyacı karşılanmasına kural ve yöntem olaraktan da tüketilip tekrar tekrar, üretim tüketim çevrimine sokulamıyordu. İnançlar toplumsal alakasızlıkları nedeni ile toplumun bir kullanımı değildirler. Halkın bir kullanımı idiler.

Sonuçta, tabu kavramının kaynağı, duygu iken, yalınç bir girişme olmayıp; birçok girişmelerin ortak bileşkesi de olmaktadırlar. Örneğin, serbest insan davranışları; insan-insan girişmesinden ötürü, kırpılmıştır. Kişiler, kendilik bir kişi yapabilirliğinden; kişilerin kendilik yapmaması gerekten kırpılışlarla, kişilerin kendilik yapamaz olmalarının sınırlanması (tabu) , girişmeleri olmuştur.

Bu gibiden insan-insan ilişkisiyle girişen, kırpılan, sınırlanan davranışlar, aslında kesikli sürekli olan evrensel ilişkinin, bir girişme zorunluluğudur. Ve bir anlamda insanlar, çevredeki olup biten kesikli sürekliliğin baskısını hissettiler. Bu bir evrensel yasaydı. Örneğin doğadaki bir oluşmada kırpılan davranışlara girmek zorundadır. Doğada söz gelimi demir metali oluşurken tüm her süreç demir olana değin sürmemiştir. Eğer öyle kendilik bir sür git olsaydı, demirden sonraki aşama maddeler oluşamazdı.

İnsanlar bu hislerini tabu ile izhar ettiler. Hissedilen bu öznel, nesnel neden celi somutluğu, hali ile anlayamamalarını; manaydı dönüşme mekanizması içine attılar. Bu mana dönüşmeli kişi ve kişiler algılı sosyal güç yaptırım, yorumlamalar ve yorumlanmalar başlarda tabu odu. Bu tabu edişlerle tabu; muhafaza edildi. Korunan tabuyu böylece sürekliliğe bürümeyi şekilledirler (tabusudurlar) .

Sonuçta tabular örneğin; birbirlerine saygılı olmalarının bir tabusudur. Burada neden saygılı olması gerektiğinin bilinci yoktur. Biyolojik bireyin, biyolojik düzlemdi karşılanabilir olan sağlayışlarının giriştirdiği bir etkilenmesi vardı. Bu etkilenme, hoşlanma (haz) ya da acı veren (elem) duygularının, belirmesine hitap eden sağlayıştılar bir sosyal girişmelerin, kişi mana algılı girişmelerin, bir seçilimi olmaktadırlar.

Ama her yansıma gibi tabular da; yapmaktan bir yapabilirlik olan ve yasaktan da, yapa mazından kırpılma davranışlardı. Tabular; soyut öznelliğin ana eksen etrafında dallanan, budaklanan, fantastik anlamalı yarılmalarına uğrayacaklardır. Dünyanın her yerinde tabu ana temaya bağlıdır. Hem kişiye göre, hem sosyal birliğe göre olan farklı ifadeleri, temsil edecektir. Konumuz bunlar değildir. Bu ana omurga önemlidir. Ve bu ana omurganın zamanla yani değişir süreklilikle hâlâ ve gelecekte de kullanılır olması bizim için önemlidir.

Tabuların dönüştürülme yerleri, güncel gelişmeler karşısında somut dövüşülmesi olan anlam ve anlatım noktası, totemdir. Totemdeki dönüşmeyi seslendirecek olanlarda 'duyarlı kişilerdir'. Genel anlamda totem ve tabu algının tedavülde kalkmış aktarımsa sürer imleci olan put söylemi, bizde İslamlıkla birlikte çok özel bir anlama ve anlatıma bürünmüştür.

Söz gelimi dinin yayıcısı ve dinin inanırları karşısındaki kişilere: ' kendisine bile fayda vermeyen bu şeylerden mi medet umuyorsunuz? ' diyerek, o şeyi vurup devirmiş! İnsanlarda; 'Aaa hakikaten bu şeyin kendisini bile koruyamıyor, bu şeyin kendisine bile faydası yokmuş; bana nasıl faydası olsun! ' diyecekle, bir inanma düzeyine gelmişler!

Gelişmelerin birikimi, sosyal çalışmaları hızlandırır. Tabiri caizse bu birikimlerle un, yağ, şeker elde edilir. Artık helvanın yapılacağı gün gibi aşikâr olmuştur. Ki yeni bileşim olan helvayı da illa birisi yapıverir. İşte bu helvanın sunumca tutması için de, doğallıkla kendisinde önceki gıdaların; vitamin düşüklüğünü ve sağlıksızlığını söyleyecek elbette. Yeni olan, kimi kendisinden önceki gıdaların varlığını tescil edecek ve yanında da; şöyle şöyle olacakla, gıdaca çeşitlilik takviyesini öngörürlerdi.

Bunlar çok tabii ve doğal bir süreçtirler. Bunlar insanların, tekli, inanç kalıplı; anlama mantıklarının bir anlamasıdır. Gelişmeyi dönüştürme, yorumlama şekildi, biçimidirler. Yeni sosyal çalışmalar eski dönemden beri gelen birikmelerdi. Özneldi nesneldi birikmelerin birden dönüşen şeklidirler. Kaynağı tabu ve totemdir. Bu genel kaynağın, sembolik bağcı yaptırım ve dönüşmeleri, hep halkın içinde kullanılır.

Genel bağcı tabu ve totem algısı Arap kültürü ile bu genel bağdan kopmuş, karşıyı yererek, kendi özel tanımladıklarını, kendi anlamalarının, ihalesi biçimine büründürmüştürler. Böylece tabu ve totem olgusunun tarihsel anlamı Arap inanç aşması içinde intikaya uğradı. Tabu ve totem kendi güncelliği içinde yararlı sosyal öğrenmeli tutumlardı. Tabu ve totem tutumların kimisi şimdinin güncel uygulanması için kalkmış, kimisinin uygulanması da hâlâ sürüyordu.

İşte uygulamada kalkan ve uygulamada devam eden bu totem ve tabu bağların sonraya aktarılır olmasına puttu geçişen diyoruz. Arap inancı put kavramını, bir resim heykel kültürünün kertesine indirilerekten, yapının süren anlaşılmasını anlaşılmaz bir kaynaşma bağı içine soktu. Şu da bir gerçekti İslam, put kavramı ile putun eski kutsallık ve ilahiliği olan pek çok sosyal işleyiş anlatımını da, kendi anlamalarıyla kısmen dışlamıştı.

İslam da tabu ve totem algı yönteminin aynısını, kullanaraktan konumlanmıştır. Putun caride süren tedavülde olan bir yapısı vardı. Bir de caride süren ama tedavülde olmayan yapısı vardı. İslam, tabu ve totemdi sosyal dinamiğin, kendisinden öncesinin; fayda zarar veremez olan kısmını 'put' kalıbına dönüştürmüştü. Sosyal ve toplumsal devrimin bir yüzü yenilikken, bir yüzü; özellikle sosyal yapıda eskiyi karalayan bir belirmedir.

Put tanımı eskiyi karalayan hale dönüştü. Bu beliren hal, bizde özel hassas bir put tabusun oldu. Bu tabu, genel konjonktür el seyri anlayamama gibi girişti. Sanki tarih yeni başlamıştı!
Böylece çok önemli bir sosyal imleç olan ve süren, geçmiş sosyal yaşamla şimdiki sosyal yaşamı anlaşılır kılan bağdı yaptırım, gelişme süreci içinde resim heykel kertesi anlayışlarıyla bir iyice sekteye uğratmıştılar. Sosyal gelişme ve dönüşme, böylesine basit bir 'puttu' resim heykeldi vari anlamama düzeyine indirgenmenin formülü olmuştur. Ama mızrak çuvala sığmıyordu!

Bir inanaç düsturunun içinde put kavramı gerçek dünya tarihi serüveni içindeki anlamından çıkıp, çok özel anlam ve kaygıların saplantısına dönüşmüştür. Resim heykel anlayışındaki tahribat, tahrifatlar, bunların put sayılaraktan resim ve heykelin yasakçılığına dönüşmüştür. Bu yüzden resim ve heykel sanatçılarımız, 1800’lü yıllara değin oluşamadı. Minyatür sanatın hileyi şerriylesin ile bu boşluk dolduruldu. Resim ve heykel yüzlerce sene yasakçı uygulamalara maruz kalmıştır. Anlayışın hala daha algısal sürüyor olması, Taliban gerçeği ile günümüzdeki somutluğunu sürdürür olmuştur.

Şu unutulmasın, bir sosyal değişmenin, eskiyi put sayması metodolojik olaraktan yanlış değildir. Bu kullanımlar, ileri doğru yanlış yansımıştır. Şimdi de siz; yeni olanı, benimsenen bir yeni tutumu aynı put kalıbını kullanaraktan, gelecekteki yeniyi dışlar olmanın sürdürülmesi dahi, bir puttu, kalıptır.

Hiç bir dini sistem, kendisinden önceki sosyal ve toplumsal yapısının içinde, oluşturamadığı bir düşünceyi ya da cümleyi, söyleyemezdi. Çünkü insanın kendi ilişki biçimi içinde kendi yaşantısı olmayanlar, insan tasavvurları içinde değildirler. Sosyal bireyler, putun kendisine fayda ya da zarar veremeyecek olmasının algısını zaten biliyorlardı. Öyle ise, görünürdeki puta dek saygınlaşan sosyal ve kişisel algıların, aslı ne idi?

Sürecek

Bayram Kaya
Kayıt Tarihi : 23.1.2011 08:34:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Bayram Kaya