Bir zamanlar yok idim yok.
Ne cesedim ne bedenim ne canım.
Yaşamıyor yemiyor dum içmiyordum.
Uçuyor dum sonsuzluktan dönüyordum.
Ne yüzüm ne gözüm ne izim vardı.
Yerde tohum gökte ruzgar oldum su oldum.
Varlığımın ezeli karışmıştı toprağa toza.
Zere oldum nokta oldum hücre oldum.
Karıştım deryaya karıştım selle.
Sonsuzlukta heyacan ben göz yaşı ben damla ben.
Ne dünya tanırdı beni ne ben dünyayı.
Derken kan oldum damarlara girdim.
Dolaştım dolaştım tohum oldum.
Ekildim bir tarlaya uykuya daldım.
Aradan zaman geçti tam dört ay uyudum.
Emr olundu can oldum büyüdüm.
Yiyeceyim elden içeceyim gölden.
Ne kasevet ne zahmet.
Biri ben biri ahmet biri mehmet.
Ana rahminde bir parça et.
Gel dokuz ay on gün gel.
İşte o ilkimin damı ey yüce yaradan.
Sual olmaz hikmetinden.
Zaman geldi bir söz kulağıma dokundu.
Ey insan dışarı çık dışarı çık.
Ben itraz ettim direndm.
En sonunda pes eyleyip yenildim.
Dışarıya atıldım bin bir türlü müşkülle.
Bir bağırdım bir ağladım bir ağladım.
Pişman oldum dünyaya geldiyime.
Ben üryan güçsüz çaresiz.
Sarıldı dünya bana ovaladı hem oyaladı.
Bazan su çimdirdi bazan sırtıma bindirdi.
Aradan geçti epey bir zaman.
Beni kandırıp hep yanına sesledi.
Bazan zehir verdi bazen şekerle besledi.
Ondan kaçmak istedim.
Bana aşk oldu diye kandırdı.
Ona yaklaşmak istedim.
Aldatı beni dolandırdı.
Dünya güneş oldu beni aydınlatı.
Su oldu ekmek oldu beni doyurdu.
Bana aşk oldu ovaladı oyaladı.
Yenişlerde koşturdu.
Düz ovalarda koşturdu.
Dağlarında aştırdı.
Peynir oldu ekmek oldu yağ oldu.
Bostan oldu bahçe oldu bağ oldu.
Bazen çok coşmuştum susturdu.
Bazen yedirdi bazan içirdi bazan kan kusturdu.
Beni o kadar şımartiki ben oldum insafsız.
Bir baktımki dünya olmuş acımasız.
Filizletip büyütü yeşertip kurutu.
Yapraklarımı koparıp dallarımı çürütü.
Artık ben gidiyorum seni terk ediyorum.
Artık sen kalıyorsun ben gitmişim ne çıkar.
Milyonların yerini dolduruyorsun bilmem bundan ne çıkar.
Hani bana aşıktın güa bana olmuştun dost.
Bak işte halime bir kemik kaldım bir post.
Bırakma beni zalim ölüm illetine düşürme.
Peşimde elli kınalı sunam yolumu bekler.
Gözü yaşlı anam beni özler.
Yavrular baba anne diye ağlar.
Zaman ver bana amansız ölüm alma beni sıcak yatağımda.
Çekme beni kara bağrına arkadaşlarım beni özler.
Baharın yağan yağmuruna hasret koyma beni.
Gözlerimi kaydırma güneşin iışığında.
Ellerimi kırdın kollarımı kırdın belimi büktün.
Ne çabuk benden yılıp beni terk etin.
Sesim çıkmiyorki türkü çağıram nefesim çıkmıyorki hızlı bağıram.
Dağların yeşermesi hoşuma giderdi.
Çeşmelerin akması kırda kekik reyhan kokması.
Bırak peşimiş birak amansız ölüm zamansız ölüm.
Ben zavalı bir can sen ise zalim dünyasın inan.
Ne olur beni gül kokulu kucağından kara bağrına atma.
Bir gözün güneş bir gözün ay. birini açtın birini yumdun.
Ne çabuk unutun kalemi güçlü ozan umudun.
Sen bir göz ile beni kendine bağladın.
Ben ise hüngür hüngür her gün ağladım.
Ben senden korkmuyorum senin kara bağrın benim istiratgahım.
Beni dostlarımdan koparma sana artık yoktur gümanım.
Beni her şeyimle göm kara bağrına.
Yalınız kitabım defterim kalemim sazım kalsınsana hatıra.
Biliyorum neler geldi geçti aramızdan.
Sana aşık olup meyil verenin çok.
Asıl kara bağrında yatan umutların yerini dolduranlar asla yok.
İşte sana sesleniyorum zalim dünya bu vasiyetimi.
Benim bu mesajimı benden sonra sana gelen dostlaran ilet.
Birde rica ediyorum bu yazdıklarımı onlara ara sıra anlat.
Ozan umut sana rahmet rahat yat
Kayıt Tarihi : 16.1.2011 19:56:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Umut Suci](https://www.antoloji.com/i/siir/2011/01/16/tabiat-insan-yasam-ve-olum.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!