Herkesin birilerinden sürekli olarak birşeyler kaçırdığı, nezaketin-saygının neredeyse hiçe sayıldığı bir dönemde insanlar; tüm nazikliklerini, tüm bastırılmış duygularını yüzüstüne çıkarırcasına salata tabağında kalan tek domatesi yemeğin sonuna doğru birbirlerine sunarlar.
Sofrada bulunan herkesin doyum sınırına yaklaştığı bir zamanda sanki yeniden iştah kabartırcasına büyük bir kayıtsızlıkla kurulur salata tabağının tam ortasında kalan tek domates.
Bir ara nezaketi bir kenara bırakan ama çatalın masada bulunan başka bir ürünü seçmesiyle yine domatese ulaşamayan kişi, hemen yaptığına pişman olurcasına yanındakilere ikram eder, tabakta tek kalan domatesi...
Kiminin sofradakilerle konuşurken gözü takılır domatese, kimi de 'yese biri de şu domatesi bitse bu işkence' diye aklından geçirir.
Sofradan kalkma zamanının iyice yaklaştığı bir anda tüm cesaretini domatese doğru toplayan ve sonra vazgeçen kişi sayısı oldukça fazladır.
ellerini bir tutsam ölsem
böyle uzak uzak seslenmese
ben bir şehre geldiğim vakit
o başka bir şehre gitmese
otelleri bomboş bulmasam