İlk antik şehir, Kadıköy’ün Moda Burnu’nda
Traklar’ dan, Khalkedon yurt edindi bu ada’da.
Kentin çekirdeği bu küçücük İstanbul’da,
O gün küçük İstanbul, bu gün büyük İstanbul.
Marmara Bölgemizin Anadolu, Rumeli
Yakasında el ele tek yerleşim merkezi
Bizans –Osmanlı imparatorluğu başkenti,
O gün küçük İstanbul bu gün büyük İstanbul.
Haliç Marmara arasında surla çevrili,
Yaylalı,vadili, haliçli,Ay dost Tepeli
Ilık havalı, Ayasofya, Sultanahmetli,
O gün küçük İstanbul bu gün büyük İstanbul.
İstanbul’a geldiğinde umut doluyorsun,
Doğduğun yerden daha üstün biliyorsun,
Metropol şehri İstanbul’u hep arıyorsun,
O gün küçük İstanbul bu gün büyük İstanbul.
Yaşarken insan ol, bu Şehre canını ada,
Hrıstiyan, Ortodoks, Katolik bir arada
Osmanlı olmuş İslam’ı ile her sanatta,
O gün küçük İstanbul bu gün büyük İstanbul.
Yirmi dokuz mayıs bin dört yüz elli üç günü,
Konstantinopolis’in kapattı sürüsünü
Fatih; ekonomi, sanat, siyaset kültürünü,
Sürdürdü, ta o gün İstanbul bu gün İstanbul.
Yepyeni bir dünya yeni bir şehir İstanbul,
Gönül dostlarının buluştuğu yer İstanbul,
Derin sevginin kaynaştığı sihir İstanbul,
O gün küçük İstanbul bu gün büyük İstanbul.
Nazır’ım bu Şehre Dünya’nın yolları bağlı,
Kara,havadan, denizden gel Doğu, Batılı
Boğaz, Haliç, Marmara üçgeni sulh dalgalı,
O gün küçük İstanbul bu gün büyük İstanbul.
Nazır Çiftçi
16.mart.2010 /Ankara
Kayıt Tarihi : 31.5.2010 16:35:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şehrin büyüklüğü, azameti karşısında ilk altı ay ezildim, iyice küçüldüm, boğuldum, tükendim.
Sonra mı?..
Eh, işte bu noktada durmak lazım ve hatta keşke zamanı durdurma gücüm olsa ben İstanbul olurdum, her bir zerremle.
Yahya Kemal ne kadar haklı imiş meğer. İstanbul’a bir kez alıştın mı bir daha bırakamazsın. İnsanın ruhuna öyle bir yerleşir ki, adeta insanın benliği olur, ruhunu satın alır, ruhun da İstanbul olur. Yahya Kemal'in İstanbul sevgisi gibi bende de bu şehir bir kara sevda oldu. Gidemesem de sevdaların unutulmazı, en güzeli.
Hayatın ta kendisi, her şeyiyle...
Aklınıza ne gelirse İstanbul o şeydir.
İki uçlu çubuk gibi, en mükemmelinden en çirkefine kadar. Siz ne yaşamak istiyorsanız işte odur İstanbul.
Bağrına basan, yutan; yaşatan, yok eden bir şehir...
Hiç derinliğine tarihini araştırmak aklıma gelmemişti. Yaşamak daha güzel diye belki.
Şiirinizde bu yönünü de bulmuş olduk.
O günün küçük şehri, günümüzün dünya şehri...
Güzel şiiriniz için gönülden teşekkürler üstadım.
Güzele nice şiirlerin yazılacağı malumunuzdur...
Sevgi ve saygılarımla, esen kalınız.
TÜM YORUMLAR (6)