Kalenderî
Aklım divanem oldu, medet sende huşum ol,
Bağlandı düğümlerle, gönül gamlı düşüm ol.
Zor bahtıma düştün ya; ne sevdâyla sarıldım,
Zulmetme, haşin olma, su yakmaz güneşim ol.
Ayyaş şarabından mı, çekip bağrıma vurdun;
Kartal gibi yüksekte, dedim avcı eşim ol.
Özgürlüğü dağlarda, ya tutsaklığı kurdun;
Çöller de kanar Aslı, gözüm aksa yaşım ol.
Güldükçe yanaklarda ikiz gamze bulan yâr,
Aşk tılsımı uğrunda, gözüm üstü kaşım ol.
Baş koyduğu gerdanda saatlerce kalan yâr,
Ben bende, gizim sende, izim sende başım ol.
Ey Vuslatî duydun mu? Yağan kar ayazından;
Yâr gönlüne ay çarpsa, yanar kor ateşim ol.
Gül kadrini bilmek mi, şayan al beyazından;
Kabrimde hazır ol ya, ya bülbülce kuşum ol.
Osman Öcal
Şayan: uygun, münasip
Kayıt Tarihi : 4.1.2010 19:34:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Kalenderî: Halk şairleri tarafından aruzun mef'ûlü mefâ'îlü mefâ'îlü feûlün kalıbıyla gazel, murabba, muhammes, müseddes biçiminde söylenen şiire denir. Özel bir ezgiyle okunur. Ezgisi bakımından düz kalenderî, Acem kalenderisi, Emrah kalenderisi gibi çeşitlere ayrılır. Kafiye düzeni divan ve semaî ile aynıdır. Bu tür şiirler 3434 veya 77 şeklinde on dört heceli iken, sonradan yerine aruz vezninin geçtiğini ileri sürenler vardır.
SEVGİLER SELAMLAR BAŞARILAR ÜSTADIM.
Çok güzeldi duyarlı yüreğinize sağlık
Saygılar usta kaleminize
sizi okumak güzel,
vesselam,
TÜM YORUMLAR (68)