Üşüyor Her Gecem (HÜSN-İ TA'LİL)
Kan revan yüreğim dinmiyor sızı,
Delindi şu bağır kılıçtan taştan.
Eser deli poyraz kesmiyor hızı,
Üşüyor her gecem bitmeyen kıştan.
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Tam puanımla kutlarım Üstadım. Her zamanki gibi nefis....
EVET ANLAM YÜKLÜ. HARİKA DİZELER OSMAN KARDEŞİM. CANDAN KUTLUYORUM.YÜREĞİNE SAĞLIK. Ali KILIÇ
Şiirin hikaye bölümünde ki açıklama, şiire bakışımı değiştirdi. Demekki okurken şiirselliğin tadını almak yetmiyor. Tekniği görmek gerek. O ne zaman olacaksa... İnşaallah olur diyorum. Var olunuz. Saygılar
Üşüyor Her Gecem (HÜSN-İ TA'LİL)
Üşüyor Her Gecem (HÜSN-İ TA'LİL)
Kan revan yüreğim dinmiyor sızı,
Delindi şu bağır kılıçtan taştan.
Eser deli poyraz kesmiyor hızı,
Üşüyor her gecem bitmeyen kıştan.
Gönül sarayında duran hediye,
Kanatlanıp uçan altın methiye,
Vuslatın izini sürdüm yar diye,
Gözlerimin alı yaralı kuştan.
Kısalıyor yollar durmak bilmeden,
Kavuşsun sevenler diyor ölmeden,
Açmıyor ki güller gülüm gülmeden,
Nem düşer gönlüme gökteki yaştan.
Kar döner başımda ayın unudur,
Hekimin dermanı zar oyunudur,
Toprağa sarılmak sabrın sonudur,
Ağulu bu ömür yediğim aştan.
Vuslatî’nin ah-ı ateştir hardır,
Hazanın son hali gelmez bahardır,
Ömür su damlası uçan buhardır,
Tükenir bu nefes bir kara kaştan.
üstadım sebebi ne olursa olsun vuslata özlem çalışmanızı beğenerek okudum..tabiki her zaman ki gibi mükemmeldi..
kutlarım akıcı ve duygu yüklü çalışmanızı...tam puan 100..selam ve saygılarımla...ibrahim yılmaz.
Vuslatî’nin ah-ı ateştir hardır, ..........
Hazanın son hali gelmez bahardır,........
Ömür su damlası uçan buhardır, ..........
Tükenir bu nefes bir kara kaştan. .......................Sevgili Öçal diyeceğim odurki baharın hiç bitmez inşallah............saygıyla
USTA KALEM MUHTEŞEM YÜREK VE HARİKA BİR ŞİİR. GÖNÜL DOLUSU TEBRİKLER OSMAN HOCAM. SELAM VE SAYGILARIMLA...
Güzel Yürekten, Güzel Duygularla İşlenmiş, GÜZEL Dizeler Çıkmış Ortaya...KUTLARIM...
10
Bitimsiz Sevgilerimle...
hocam yine nefis dizler kaleminize yüreginize saglık saygıalrımla yıldırım şimşek
Sevgili dostum
KEYİF, KEYİF, KEYİF. Fazla söz fazla gelir. Tam puan yakışır.
Gönül sarayında duran hediye,
Kanatlanıp uçan altın methiye,
Vuslatın izini sürdüm yar diye,
Gözlerimin alı yaralı kuştan.
Sağlık, huzur ve mutluluk hayatınızın ayrılmaz birer parçası olsun.
Sevgiler...
Âlimoğlu
Kan revan yüreğim dinmiyor sızı,
Delindi şu bağır kılıçtan taştan.
Eser deli poyraz kesmiyor hızı,
Üşüyor her gecem bitmeyen kıştan.
Gönül sarayında duran hediye,
Kanatlanıp uçan altın methiye,
Vuslatın izini sürdüm yar diye,
Gözlerimin alı yaralı kuştan.
Kısalıyor yollar durmak bilmeden,
Kavuşsun sevenler diyor ölmeden,
Açmıyor ki güller gülüm gülmeden,
Nem düşer gönlüme gökteki yaştan.
Kar döner başımda ayın unudur,
Hekimin dermanı zar oyunudur,
Toprağa sarılmak sabrın sonudur,
Ağulu bu ömür yediğim aştan.
Vuslatî’nin ah-ı ateştir hardır,
Hazanın son hali gelmez bahardır,
Ömür su damlası uçan buhardır,
Tükenir bu nefes bir kara kaştan.
***********
Anlatım harika..Kelimeler özel ve hoş bir renk dizisi..TEBRİKLER...SANATINIZ DAİM OLSUN...
Bu şiir ile ilgili 27 tane yorum bulunmakta