Evvel ömrümden ahir zamana
İlahî bir ahenktir düş /ün Tuana
Saat yirmi beş
Yine iskelede oturuyorum
Lacivert bir gecenin koynunda
Yalnızlığın sen anekdotlarıyla ısınıyorum
Ben sana mecburum bilemezsin
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin
İçimi seninle ısıtıyorum.
Devamını Oku
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin
İçimi seninle ısıtıyorum.
Sevgili kardeşim
Şiirinizi okumayı çok özlemiştim. ENFES esprilerle süslü, okuması keyif veren bir şiirdi. Kutlarım ALKIŞLARLA ve tam puanla.
Sûre sûre sevildin, yandım kör zamanlarda
Sekizinci renk oldun, her dem gökkuşağında
Kızıllaşan semanın, aleni feryatları
Sevdamı ifşa eder, akıtır damlaları
Gönül bahçemden gönül bahçenize 1001 renk çiçek yolluyorum. Kabul buyurunuz lütfen.
Sevgiler...
Âlimoğlu
ne kadar güzel yine şiir uzunca zaman oldu sanırım yeni şiir eklemediniz beyenerek okudum yine birikiminiz taşmış satırlara
kutluyorum selam ve sevgilerimle
müzeyyen başkır
Elif elif sevildin, ram oldum mabedinde
Kavı sensin nârımın, piştim kor alevinde ..
Tebrikler güzel dizelerinizi haz alarak okudum..saygılar.
Şiirinizi okumaktan büyük haz aldım, dost yüreğinizi kutlarım. Kaleminiz daim çağlasın. Tam puan Bilal Esen
Sayın Yıldırım Uzun'un o alışık olduğumuz ve sevdiğimiz kaleminden bir sevda şiiri.
Sembollerin arkasında, bir minyatür yalınlığı ve inceliğinde örülmüş 'dünden-bugüne sevda' dizelerin içine ....
Kutluyorum , içtenlikle...
tebrikler güzeldi yüregine saglık saygıalırmla yıldırım şimşek
Veda yı toprak erozyonuna benzetmek iyiydi.tebrikler
Çok güzel zevkle okudum.
Kutlarım.
T U A N A; 'Cennete ilk düşen yağmur damlası'
İnsanın sevdiğini böylesine yüceltmesi karsında söylenebilecek söz var mıdır bilemiyorum…
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
‘Evvel ömrümden ahir zamana
İlahî bir ahenktir düş /ün Tuana’
Ve şiir daha girişteki anlam derinliği ile yakalıyor insanı, yani hiç kimse bu şiiri ‘düş /ün ‘ meden ‘öylesine okuyamaz…
Ben ise düşünmenin ötesinde vuruldum bu duygu aktarımına…
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
Saat yirmi beş
Yine iskelede oturuyorum
Ve lacivert bir gecenin koynunda
Yalnızlığın sen anekdotlarıyla ısınıyorum
Yoksun
Belki rastgele bir yıldızdan göz kırpıyorsun
Bu ay altı âlemi bilmez yokluğunu
Mavilikler ortasında kıyılmış bembeyaz bir akit olduğunu
Elif elif sevildin, ram oldum mabedinde
Kavı sensin nârımın, piştim kor alevinde
Her doğumun öncesi, elzem sancılar vardır
Benimde sancılarım, bu alemde ayandır
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
Zaman kavramının yittiği zaman ötesi saatler…
güzel anılarla yiten yalnızlığın yanı sıra
inceden serzenişler var bu satırlar da
şairin penceresinden,
belki sevgiliye, belki de kim bilir…
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
Tuana
Kadim sevdam
Ebedî fısıltım
Ne kutsi bir güzelliksin içimde bilsen
Yerçekimsiz bir mekân oluyor evren, içindeysen
Ki beşerim
Üstelik uzağım kendimden
İsimsiz bir yıldız gibi parlıyorsun geceden
Belki yoksun
Belki buğday sıcaklığında ellerimi tutuyorsun
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
Sevdiğini bütün olumsuzlukların dışında tutup, en yüce sevgi sözcükleriyle taçlandırırken, onunla ilahi bir ahenk içindeki uyumun seyrini izlettiriyor adeta…
Bu ne anlamlı ve ne tatlı bir sorumluluktur sevgiliye yüklenen…
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
Tuana sedef dünyam
Gökyüzünü ne kadar seviyorsa dağlar
Yokluğunu bile sevdim en az dağlar kadar
Ama reyhan kokulum, nur-u cihanım
Yokluğuna ben değil, makber-i âlem ağlar
Âleme alim gerek, bütün yıldızlar şehla
İnsanlar uyanmıyor, turuncu akşamlarla
Sana olan her veda, toprak erozyonudur
Parladığın karanlık, bir çocuk doğumudur
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
Sevmenin nasıl bir anlayış olduğunun çarpıcı bir anlatımı bu dizeler…
Hani ‘bir yaşam harcamak’ gibi anlamak için!...
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
Tuana
Kadim sevdam
Firdevs suyum
Hicaz makamında, esrik bir tınıda, can buluyorum
Sayısız sevdanın toplamıdır savrulan her tel saçın
Müstakbel aşkların başlangıcıdır tebessümün
Yıldızlar
Yakamozların raksı, denizin sesi
Gecenin ılık nefesi
Oturduğum harap iskele
Ve yusufçuğun konduğu iskemle
Bir de gözlerimde uzayan şu uzak tekne
Gayedir cevherine
Sûre sûre sevildin, yandım kör zamanlarda
Sekizinci renk oldun, her dem gökkuşağında
Kızıllaşan semanın, aleni feryatları
Sevdamı ifşa eder, akıtır damlaları
Bir yusufçuk sesi
Bir kırmızı sızı
Bir Eskimo ana
Toplar katarım iskele yalnızlığına
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
Bu bölümdeki arınmış duyguların yansıması çok etkili gerçekten…
Ama serzeniş var, hüzün var yine de ne yazık ki…
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
Evvel ömrümden ahir zamana
İlahî bir ahenktir düş /ün Tauna
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
Ve final…
Muhteşemmm………
Ve siz…
Muhteşemsiniz…
En az 'şiir' kadar…
***Tuana
Kadim sevdam
Ebedî fısıltım
Ne kutsi bir güzelliksin içimde bilsen
Yerçekimsiz bir mekan oluyor evren, içindeysen
Ki beşerim ...***
beşerin aklını başından alan sevdanın adı AŞK...
aşkın adı TUANA...bir güzel düş uyanmak istenmeyen...
HARİKAsınız...okudum bidaha okudum..tşk.ler..
tampuan..+..antj...
Bu şiir ile ilgili 32 tane yorum bulunmakta