Gül Yediveren (YEDİVEREN)
Dalyalar açmıyor ki, gurbet oldu günahım,
Dal yalar tomurcuğu yerinir her gün ahım.
El ile yazmış yârim harman edip savurur,
El mehtabı neşeler, güneş uyansa vurur.
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Güzel gönüllü insan, yüregininizi içtenlikle kutlarım,güzel bir şiir okudum, düşüncenize, kaleminize sağlık. Muhterem kardeşim, Yaradan sizinle birlik olsun.Hoşca kal, Segiler...
Secgili Öçal................Muhabbetin bol ilhamın daim olsun inşallah.........Valla etkilenmemek insanın elinde değil..............saygıyla
GÜZEL VE İÇTEN DİZELER KUTLUYORUM
YÜREĞİNİZE SAĞLIK
Tebrik ederim Hocamı..
Yine ustaca sayfaya damlayan gönül sözlerini alkışlıyorum...Yüreğinize sağlık.
Ekrem YALBUZ Hocamız, yol açar, ışık tutar da biz oradan gitmez miyiz? Gideriz elbette. Gideriz de, işte böyle ışıltılı şiirlere, hem mesaj, hem sanatkârane söylem ve hem de teknik açısından mükemmel sonuçlara ulaşırız. Çünkü yol doğru, hedef, çıkış noktasından ufuk ötesine kadar dümdüz. Niyet ve yürek, dil ve akıl aynı çizgide. İhlâs var, samimiyet, ciddi bakış ve sevecen bir anlayış var bu yolculukta.
Şiir yolculuğunun yüreklerde ve edebiyat tarihimizde iz bırakacağına inandığım kıymetli kardeşim, aziz üstad Osman ÖCAL;
Sen bir harikasın, kalemin, mısra yapın ve şiirin de tıpkı sen gibi harika. Her kap içindekini sızdırırmış, öyle derler. İçin,dışın bir aydınlık muştularda can üstad...
Tebriklerimi, teşekkürlerimi, selam ve dualarımı kabul ediniz lütfen...
Saygılarımla...
********Gül Yediveren (YEDİVEREN)
Gül Yediveren (YEDİVEREN)
Dalyalar açmıyor ki, gurbet oldu günahım,
Dal yalar tomurcuğu yerinir her gün ahım.
El ile yazmış yârim harman edip savurur,
El mehtabı neşeler, güneş uyansa vurur.
Kanattın yüreğimi harında yanacağım,
Kanattın uçururken, diyor dayanacağım.
Gözlerim gelsin diye, umutlarım kar ayaz,
Gözlerim kanlı gece, istemezsen kara yaz.
Bağlarım viraneymiş, hazan yeli er düşmüş,
Bağlarım hayalleri, uyandığım ham düşmüş.
Kan sızısı bağrımda hasret kurşunu dolu,
Kansız ısı düşürür, hem kar yağar hem dolu.
Gül tutmazsa yanağın, gönlümü incitensin,
Gül gül Yediveren’im, doyumsuz inci tensin.
Kara bastın Vuslatî, bırak artık yâdeli,
Kara gözlüm dönmeyen, ya ahmaktır ya deli.
Osman Öcal
Dalya: yıldız çiçeği
Yari üzgün gördüm ben, yüreğine gam düşmüş
Sordum neden ağlarsın,dedi ki ağam düşmüş......Turan Aslan
Osman Öcal
OSMAN HOCAM ;
ilk önce şiir çok güzel mükemmel olmuş...beğenerek okudum.DALYA nında bir çiçek olduğunu bilmiyordum yeni öğrendim..
kutlarım saygın kaleminizi.tam puan 10...Akçaydan selam ve saygılarımla...ibrahim yılmaz.
Aklınıza, göznurunuza sağlık.
Emeğinize teşekkürler...
Saygılarımla...
USTADIM GÜZEL YÜREĞİN NE DERSE DOGRUDUR.. FARKLI TARZDAKİ OKUDUĞUM BİR ŞİİRİNİZ ÇOK GÜZEL TEBRİKLER+10 SAYGILARIM SAYFANIZA..
BU ARALAR FAZLA GİREMİYORUM ÇOK YOĞUN ÇALIŞTIĞIM İÇİN ZAMAN BULAMIYORUM...KİB...SELAM VE DUAA İLE
Saygı değer kardeşim, Şahane bir şiir olmuş tebrik ederim,kalemine, yüregine, emegine, saglık.Yaradan güzel ilham vermiş siz yazıyor, bizlerde,feyz alıyoruz. Rabbimin en güzel lutf ları,sizin olsun.Hoş ca kal dost.Sevgiler...
Oktay Çöteli- Elazığ
Bu şiir ile ilgili 44 tane yorum bulunmakta