Divan
Ham demiri bükmek kolay, ama çelik burulmaz;
Tel dolaşık, mızrap küskün, divan harcı karılmaz;
Ne yırtılsın, ne sökülsün, sağlam olsun kispetin;
Taş yerinde ağır olur, ozan gönül darılmaz.
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Hocamıza saygılar sunarım.
Ham demiri bükmek kolay, ama çelik burulmaz;
Tel dolaşık, mızrap küskün, divan harcı karılmaz;
Ne yırtılsın, ne sökülsün, sağlam olsun kispetin;
Taş yerinde ağır olur, ozan gönül darılmaz. ----SAĞLAM YÜREK SAĞLAM KALEM DOĞRU SÖZE SELAM OLSUN ÜSTAD SAYGILARIMLA
Her çiğdeme yorgan olur, yüce dağa yağan kar;
Bu bir ilim, bir gelenek, kendince töresi var;
Açık yara sinek toplar, kurtlandı mı tarumar;
Bulanık su ırmak olsa, umman olsa durulmaz.
ÜSTADIM OSMAN BEY BU NE SAN'AT BÖYLE? HER ZAMANKİ GİBİ YİNE BİR ŞAHESER. YUKARIDAKİ KIT'ADA 'Her çiğdeme....' yerine 'Ak çiğdeme' desek nasıl olur? Darılacaksan unut gitsin. 100 puan
ŞAİRİNİ ALNINDAN ÖPTÜRECEK BİR ŞİİR OKUDUM.
TEBRİKLER AĞAM.
SELAM VE DUA İLE.
Ham demiri bükmek kolay, ama çelik kırılmaz;
Tel dolaşık, mızrap küskün, divan harcı karılmaz;
Mükemmel bir çalışma daha dökülmüş kaleminizden hocam, tam puanımla yürekten tebrikler. Selam ve Saygılar.- Berkay Kur.
tebrıkler osman bey guzel anlatım teknık bır şiir saygılar
selami
Deli yürek, sağlam omuz, dost yükünden yorulmaz.
Her satırı bir öğüt küpü olan dizeler beni mest etti. Saygılar ÜSTAD
Sevgili dostum
HARİKASINIZ! 8+7 olunca daha da çok sevdim sanki. Çünkü ben de 8+7 çok yazarım. Tebrikler gönül dolusu. Tam puan Ankara'dan.
Sazın pusat, sözün türkü, Vuslatî kardeş olsun;
Has bahçenin gül dikeni, perdeye sırdaş olsun;
Dost ararken, varsa derdi, kara bağra taş olsun;
Deli yürek, sağlam omuz, dost yükünden yorulmaz.
Sağlık, huzur ve mutluluk hayatınızın ayrılmaz birer parçası olsun.
Sevgiler...
Âlimoğlu
Her çiğdeme yorgan olur, yüce dağa yağan kar;
Bu bir ilim, bir gelenek, kendince töresi var;
Açık yara sinek toplar, kurtlandı mı tarumar;
Bulanık su ırmak olsa, umman olsa durulmaz.
Son derece mükemmel bir şiir. Kutluyorum
Divan türüne güzel örnek..
Şiirin tamamında bilgece düşünceler sıralanmış..Hepsi de deneyimlerle ortak us'un onayladığı yargılar..
Şiir,içinde bir ileti taşıyor sanısı uyandırdı bende.
Ulaştığı özel adres var mıdır,yok mudur;bilemiyorum.Ancak didaktik yönü tüm insanları ilgilendiriyor.
Bu nefis öğretileri okuruna ulaştıran Kalem'i tebrik ediyorum.
Selamlar Değerli Dostum...
Bu şiir ile ilgili 41 tane yorum bulunmakta