Ölüm fermanıdır
gecenin yüzü ışığa
kıyafet değiştirmiş bir gelin misali gök
ürperir içi titrer yaprak gibi kımıldar titreyişleri
yüz mumluk lambayı üflertken rüzğar
terler dağların koltuk altları
gün kızarırken baygınlık geçirir nefesleri
her gül hercai mor entarili değildir
sarıdır günebakanlar
iltifat eder eğilir güne
ıslanmış gözleri bulutağızlı bakla tarlasında
bağbozumunda yağmurlar
sakıncasız sevişmeleri duvar dibinde
ay ışığında akşam sefalarının
bir dost eligözcüsü yıldızlar
ağır roman yazar yusufçuklar
çıkar merdivenleri sağır edici bir yalnızlık yalın
sırrını ele vermiş bir bakır tepside gökte ay
gidiyor çilek kızın nişan tepsisi
rüzğarın uçurduğu vivaldinin valssinde
diriliyor
yeniden
mevsimler
ölümün ölmeyen yüzünü müjdeler
dağların süzülen gözlerinden akan pınarlar
kuşlar panayırında çekilen
en son resim
acı tebessümünde ölüyor kederinden binlerce gelin! !
sus!
atom ziyafeti kadehini kaldıran gece unutuldun
düğün alayında kırıldın kınalı işaret parmağında askerin! !
sus!
bir sus bir ömre bedel gözlerinde
konuşursak gideriz bu eylemden müfrezeler suzinak! !
03/10/2016
Nurten Ak AygenKayıt Tarihi : 3.10.2016 09:32:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!