Mercanlar bir derya gibi ellerinde
Yanlarına konmuş en özel inciler
Sevgiye susamış sırrıma sunmakta
Saadet mücevherlerinden ezgiler
Mercanlar bir derya gibi ellerinde
Ufukta cennetin rengidir beliren
Yüzündeki parıltının yansıması,
Kalemler yazamadı zarafetini
Gül-i ruhsarın Mevlânın bir aynası
Ufukta cennetin rengidir beliren
Hangi parmakların inceden dokundu
Umutların yeşermediği bu çöle
Göç etmekte birer birer bulutlar
Bastığın topraklarda yeşeren güle
Hangi parmakların inceden dokundu
Anlık bir nigâhına bin ömür feda
Kararan kalbimin en güzel tabibi
Sözlerin hasta gözleri aydınlatır
Güneşin ve ayın hakiki sahibi
Anlık bir nigâhına bin ömür feda
Melekler tebessümünle kanatlandı
Pervane gibi yanmaktalar semâda
Nâmütenâhi bir ateştir bu nurun
Sükûna ulaştıran hoş bir edâda
Melekler tebessümünle kanatlandı
Mahmûrane gözlerken Sana vuslatı
Hasreti sinemde tuttuğum her andır
Hüznüme dokunulduğunda çağlayan
Gözyaşımın tümden boyandığı kandır
Mahmûrane gözlerken Sana vuslatı
Eskitmez aşığı bulunduğu zaman
Nâr-ı firak, bâğ-ı ümit dolu içi
Hem değişip duran bütün bu mekânlar
Bezm-i elestten olmak içindir hiçi
Eskitmez aşığı bulunduğu zaman
Derdimin buldum yegâne dermanını
Sermestçe dolaşırken gülistanında
Hayatın varsa tarifsiz râyihası
Aciz kalır her güzel, Senin yanında
Derdimin buldum yegâne dermanını
Kayıt Tarihi : 23.7.2022 01:48:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Fahr-i Kâinat Efendimiz Hz. Muhammed (sav)' e
ama fena olmamış.
Hüznü de ilave etsek
nasıl olur dersiniz?
TEBRİKLER SAYIN DEMİRÇELİK
TÜM YORUMLAR (1)