Tanrı’yla bir randevun var.
Çünkü bana sordun yar.
Varsa bir ayrılık bu kadar
tam da, Tanrı orada.
Ona insan seni diyeceğim.
Ve ne gelirse göreceğim.
Görmek bir kusursa,
Suçunu ben çekeceğim.
Çünkü çaba çekiyorum,
Sen de ip çekiyorsun ama.
Merakım yok bu hususta,
Suç yok şuurlu kusurda.
Suç yok şuurlu kusurda,
Şuurlu bilen gider vuslata.
Görmek bir kusursa,
Yüzük ne büyük değerdir;
Bilmem ki ben, bilirsin sen:
Suskun görürsün değerleri
Ah en, bilmem ben, bilirsin;
Bak iyi ki gözümün irisisin.
Işık diye geçsin eğreltide,
Bak güneş ben bükeceğim.
Gene dümdüz, düz geçecek,
İki boyutlu tersyüz yüzeyler
Kendi üçboyutlu görüntü
Tersinmelerinden şeffafça
Ki varacak olan yine gün’e,
Sürdürdüğü o meşalede.
Dar gider, dar gelen,
Geniş sürdürülür geniş gene;
Sene geçen bir saniye,
Yüzyıla verir veresiye.
Verileni tutan birkaç asır,
Gene de tümce birkaç satır.
Satır gene ortamı ışıldatır,
Odur, güzü sarı sarartır.
Seneyi devriye diye soran;
Vermeyen ses, de buran
Göçen derinde tektonik,
Plaka oluştu yeni vernik
Ve dağlar kaplar, yükseldi
Alttan yükselten denizleri.
Kumsalda kule yükseldi,
Islak kumdu yazdığın
Avuç içlerinden sarkıttığın
Kumlar minarelere.
Ta yüreğine sözünün göğün,
Bir kelime varsa, öğün.
Övün süründüğünle, belki
Göklere çıkarsın sülün.
Ama bilirsin tavuk gıdaklar
Ve kanat çırpıp göğe uçar.
Bir horoz gıdakladığınca,
uçuvere tavuk yapboz.
Haki görüntüleri birleştir,
Kendini kendine itiştir.
Çünkü ötüşmekte közün
Ki dilsiz ama en hissiz.
Modernite bir araba pilsiz;
Gider kaç kilometre
Mezrada, köy doğada:
Bak bıldırcın yumurtası;
Birkaç yumurta kadar
Besilisin tuttuğum elimde:
Ayrılmaz eller kenetli,
Bukalemun bir sert derili.
Iguana yuttu zehirli kurba
Avustralya’da, köprüaltı
Everest, 50 dolara kamp,
“Zıplayan timsah koyundan
köprü altından akan su”,
“şişe suyundan bile” tertemiz”.
“Böcek yiyen kurbağalar
Uzun, upuzun. Kalp kasları
Gevşetici zehiri içeren
Kurbağayı yiyen iguana;
Elini yalarsa karakurbağası,
Halüsinasyon görebilirsin.”
Irwin, Melis ve Kaya
İle Dave sörfçü ve Trevor
Ve Olga, çıkıyorlar dağa,
Mantar Kayası’nda ilk tehlike.
Kafa şişer, sersemleme,
Zihni karışıklık ve ölüm;
Ufo gördüler yavaş geçen,
Fraser Adasında …
Kamyonet dalgalardan kaça
Kaça zor çalışa
Kumtepelerine çarpmamaya
Sahilde; Cerebral Edema.
-
Fraser Adası bölümündeki
çift tırnaklar “Animal Planet” kanalından alıntı.
Vuslat: dedemin sevdiği
bir kelimeydi şiirlerinde
doğaçlama
Akın AkçaKayıt Tarihi : 15.6.2005 08:54:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Akın Akça](https://www.antoloji.com/i/siir/2005/06/15/suurlu-bilen-vuslata.jpg)
TÜM YORUMLAR (3)