İnsanın zaman, mekân ve olaylarla ilgili olarak bilgili olmalarını sağlayan uyanıklık hali, bilinç, bilinçlilik durumuna şuur deniyor.
Şuurlu (bilinçli) olmak demek, kişinin içinde bulunduğu zamanı, mekânı, olayların mekân ve zamanla olan münasebetlerini bilmesi demektir.
Bunun tam karşıtı olan şuursuzluk ise bilmezliği, hayatı ve olayları algılayamamayı, anlamak istememeyi, kendine hâkim olamama durumunu, yani bir tür uyku halini ifade eder.
Uykudaki bir insanın kendisini bilemiyor olması durumu tam da bu şuursuzluk halini göstermesi bakımından güzel bir örnek olarak önümüze çıkmaktadır.
Bu tanımdan sonra, bir Müslüman bakışıyla şuurlu olmanın ne demek olduğunu tanımlamak gerekirse, denilebilir ki insanın her anını mensubu bulunduğu dinin kendisine yüklemiş olduğu görev bilinci içinde geçirmesi olarak ifade etmek mümkündür.
Her ne kadar ibadetler dinimizin en temel dayanakları olsalar da bilindiği gibi İslam dini sadece ibadetlerden ibaret değildir.
Cenabı Allah En’am suresi 162. Ayeti Kerime’de: “De ki şüphesiz benim namazım, kurbanım, hayatım ve ölümüm hepsi âlemlerin Rabbi Allah içindir,” diye buyurmuştur.
Bu sebepledir ki “İslam Dini insan hayatının her anını düzenler,” denmiştir. Yine bu sebepledir ki bir Müslüman’a düşen şey hayatını mensubu olduğu bu dinin gerektirdiği gibi yaşamasıdır. Şuur kelimesinin muhtevası işte bu yaşam tarzını ifade ediyor olsa gerektir.
Her anı Allah’ın kuluna bahşetmiş olduğu sonsuz bir nimet olarak görmek ve o anın değerini bilip ona göre yaşamak… İslami şuur işte tam da bu olmak durumundadır.
Ve elbette insan aynı zamanda bir çevreye, bir topluma ait olduğu için yaşamak kavramına sadece kendisi açısından değil, ait olduğu çevre ve toplum açısından da bakmak zorundadır.
Ve yine kişi eğer bu şekilde davranmayı alışkanlık haline getirmemişse zaten şuur kavramının ifade etmiş olduğu şeyin gereğini yapmıyor demektir ki vurdumduymazlık da bir tür şuursuzluk durumu demek değil midir?
Kişinin çevresiyle olan ilişkisi ne düzeydeyse şuuru da o düzeydedir. İnsan karakterini bir daire olarak ele alırsak eğer, şuur kelimesinin ihtiva etmiş olduğu her türlü bilinçlilik durumu işte tam da bu dairenin orta noktasıdır.
İnsan bu noktaya yaklaştığı ölçüde duyarlı hale gelir ya da tam tersine uzaklaştıkça duyarsızlaşır. Seçim her durumda tabi ki bireyin kendisine ait olacaktır.
Seçmek çoğu durumlarda insana ya değer kazandırır ya da tam tersi onu değersizleştirir. Kim nasıl ve hangisini istiyorsa…/ 16.12.04
*** ***
Not: Şuur kelimesi elbette ki sadece İslami dayarlılığa, bilinçliliğe işaret etmiyor. Din dışı yaşam biçimlerinin de kendilerine özgü bir şuurluluk, bilinçlilik durumu vardır.
Recep Akıl
Kayıt Tarihi : 20.10.2020 18:55:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!