Leyâlin girdabında savrulduğumdan beri
Firakın sahrasında kalbim heyelandadır
Mecâlim kalmadı hiç düşerek yıldızlardan
Gâzelim ucu yanık bir mektupta saklıdır
Sana hayran ruhlardan bir pareyim Sultanım
Bu bir heyuladır ki kırılır ışıklarda
Bu sılaya açılan gökte bir süreyyadır
Bu sırların sırrını açandır inkişafa
Bu açılan iştiyak hasretime karardır
Sana vurgun çöllerde bir seyyahım Sultanım
Ederek görklü nazar şâd eyle ruhumuzu
Benciledim yıllardır âhir tanık olarak
Bir çağ ki kamçılanan, tattıkça yudumunu
Sustum acılarımla bu çağdır bana ilhak
Yağ ki dinsin bu yangın, nerdesin ey Sultanım
Güneş tutulur aya -bülbül güle nümayan-
Baronların kırdığı kalemlere binaen
Sahillerde ümmetin taranıyordu bir an
Allah’ın gazabıyla coşarak nefretim en
Sıkı rejimlerini yıkmalıyım Sultanım
Mahzûn kederlerimle büyüdüm hisarlara
Kaldırımlar içinden yarılan bir yoncaya
Kâkülü ânber kokan terinden düştü sena
Nura duran perdeden tutuştum râyihanla
Hezeyanlarım batmış, sana geldim Sultanım
Sen sultanlar sultanı Hakk’tan bize inayet
Sen güllerinde gülü ve etmedin hıyanet
Sen büyük emanete daim ettin riayet
Sen Muhammed’ül Emin, sen ki ol güli râna
-Sultanlar Sultanından- rahmetsin ey Sultanım
Kayıt Tarihi : 21.3.2015 09:44:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Bilal Yavuz](https://www.antoloji.com/i/siir/2015/03/21/sutanim.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!