Hangi deprem yıktıysa yüreğinin diplerini,
günah kokukuları sinmiştir üzerine
ve şeytan,
cübbesini giyer usulca yeni bir ayin için..
ve sen yanar durursun,
hangi depremin yaktığını bilmediğim
yüreğinin diplerinden fışkıran volkanın ateşinde..
yanar durursun ve ellerimi ısıtırsın..
hiç bu kadar tanımaz ellerim ateşi
suyun hükmü kırılır
ağlarsan dudaklarıma sğınır
susuzluğumu azaltan gözyaşların
istanbulu özleyip
yıkık şehirler görürsen düşlerinde,
beni hatırla...
beni hatırla ve o zaman ben olayım
yüreğinin diplerini yıkan deprem..
bakışlarının göğüne yükselen gözyaşlarınla söndür
yüreğinin diplerinden fışkıran volkanımın alevlerini..
sen ağlarsan,
kalkar başım çöldeki kumdan
çöker üzerime bakışlarından yükselen bulutların
ve damla damla dökülür dudağıma
susuzluğumu azaltan gözyaşların...
sen yanarsın;
ellerin ellerimi ısıtır
ve hangi fırtına gömer yüreğimin diplerini kumlara?
cinayeti bekleyen katilin
saatini dinlediği tiktakları vurur yüreğim
üzerine şeytanın cübbesini alarak...
günah kokuları sinmiştir üzerime
ve bir ayin için dikilen mumları yakar
yüreğinin diplerinden fışkıran volkan..
Mekke'yi özleyip Medine'ye yollanmak gibi,
istanbulu özleyip, yıkık şehirlere yollanırsan düşlerinde,
o zaman beni hatırla..
beni hatırla
ve ben olayım
yüreğinin diplerini avuçlayan matemin eli..
cinayetin surunu üfürür yüreğim,
üzerine şeytanın cübbesini alarak
kopar yüreğinin diplerini yıkan kıyamet..
günah kokuları sinmiştir üzerine
ve cinayet vakti gelmiştir katillerin
işte o zaman
damla damla dökülür kuruyan yanlarıma
susuzluğumu azaltan gözyaşların..
Kayıt Tarihi : 14.3.2006 10:30:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!