Saltanatın kayığı, susuz da yüzer,
Sultanların ayıbı, mazlumu üzer,
Ayağı yere değmez, göklerde gezer,
Büyük başkan insanı, tepeden süzer.
Yağmur yağmadı gafı, sudan bahane,
Tedbirsiz taharette, zat-ı şahane,
Diz üstü taş ararken görünce O'nu,
Haline acıdım da verdim bidonu.
Böyle giderse şayet, halimiz duman,
Saç, sakala karıştı, geçmiyor zaman,
Teyemmüme sarıldı, din ile iman,
Kabul olsa dualar, yağdırsa Rahman...
Kayıt Tarihi : 8.8.2007 22:31:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Hikayesi:
Ankara'daki susuzluğun bugün 4.günü ve biz hâlâ hayatla mücadelemizi sürdürüyoruz.Suyun ne zaman geleceği de belli değil.İnsanlar Başkent'te duş alamıyor, traş olamıyor.Ne acı değil mi?

bazen bir musibet bin nasihatten hayırlıysa;bu nmusibetin ankaralılara ne anlatmak istediğine dikkat etmeli.
'gelen belalar;ya bir hatanın neticesi ve günahların keffareti içindir,yada istikbalde verilecek bir mükafatın mukaddimesidir.'
'bazen sizin hoşunuza gitmeyen hadislerde,netice itibariyle sizler için hayırlar vardır.bazende çok hoşunuza giden olaylarda,netice itibariyle,sizler için şerler vardır'
bu susuzluk olayları başlamadan bizlere düşen görevleri acaba bi hakkın ifa ettikmi?ve bundan sonra yapmamız gerekenleri biliyormuyuz,üzerimize düşeni yapıyormuyuz?bunlarada dikkat lazımdır.
saygılar,başarılar ve bol dualar,niyazlar.içine göz yaşlarınıda katmayı unutmayın!
Şiiriniz için ,
Tebrikler.Saygılarımla...
TÜM YORUMLAR (6)