Sesin diyorum, sesin!
Sükûnet kokuyordu her şeye rağmen.
Ve yıldızlar
Düşüyordu saçlarına.
Gözlerini kırpan yıldızlar,
Gecenin tam ortasında.
Yürüyordum,
Sessizliğin de ötesinde.
Vadilerden göçen bir hüzün çiçeğinin
Düşlerine benziyordu içim,
Ve içimi serinleten gözlerin.
Gözlerin desen desen kâinat
Ve hasreti dokuyorum zerrelerinde
Bir kentin buğulu ve ıslak
Nefesinde.
Oysa şiirler söylemek vardı
Göğsüne sığınan yaralı kuşların.
Esmer bir hüzne dönen zamanın ellerinde
Öylesi masum ve ümitle.
Anılara düşen her şarkının,
Notasında sen.
Her nağmede seni içiyordu besteler,
Denizler susuz kalıyordu,
Ben hep sana susuyordum.
Şimdi karanlığın gizinde
Biriktiriyorum tüm özlemleri.
Yüreğin yüreğime pusu,
Göğsümün ıssız dehlizlerinde..
Bir ölüm güzelliği gelip durur gözlerimde
Ömrüm dökülduğüm yaprakta sınanır
Yalnız bir hazanda öylece..
10 Aralık 2018
Rasim YılmazKayıt Tarihi : 23.12.2018 16:44:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!