susuyorum sanmaki sindim ben
susyorum sanmaki dindim ben
susuyorum sanmaki korktum ben
susuyorum sanmaki kızdım ben
susuyorum sanmaki bıkdım ben
susuyorum sanmaki inandım ben
susuyorum sanmaki boşverdim ben
susuyorum sanmaki kayboldum ben
susuyorum sanmaki unuttum ben
susuyorum sanmaki vazgeçtim ben
susuyorum sanmaki incindim ben
susuyorum sanmaki gittim ben
susuyorum sanmaki kaybettim ben
susuyorum sanmaki kazandın sen
susuyorum sanmaki çöktüm ben
susuyorum sanmaki utandım ben
susuyorum artık anla istersen
susuyorum burdayım işde ben
susuyorum nasıl yorum yaparsan sen
susuyorum susarak konuşuyorum ben
susuyorum ben susarken batıyorsun sen
susuyorum daha sonra konuşacağım ben
Kayıt Tarihi : 21.2.2011 08:29:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu sözü çok severim ve hep şu kıssayı hatırlarım.
Bir gün Efendimiz, Hz.Ebubekirin yanına gitmiş. Hz. Ebübekire birisi çok kötü laflar söyledikçe o susuyormuş. O sustukça da adam kudurup daha azgınlaşmış. Öyle bir hal gelmiş ki, artık onda da tahammül kalmamış ve adama cevap vermiş. Bu hareket üzerine Efendimiz derhal kalkıp o mekanı terkedince, Hz. Ebübekir çok üzülmüş ve adamı bırakıp Efendimizin arkasından koşmuş. Sormuş, 'Neden gidiyorsun? Ne oldu?' diye.
Efendimiz, o kainatın en munis siması o ibretli cevabı vermiş:
-' Ya Ebubekir, o adam sana laf söyledikçe sen susuyordun, ve gördüm ki sen sustukça meleker senin yerine cevap veriyorlardı. Ama sen konuşunca hepsi çekip gittiler. meleklerin olmadığı yerde ben de kalamadım ve o yüzden ayrıldım yanından!'
İşte en ibretlik olay, ve en ibretlik cevap!
Susmak nefsimize çok ağır gelse de bazen susmak en iyi erdem olduğunu bilemeyenlere seslensin şiiriniz.
Keşke susmayı becerebilse şu nankör nefsim benimde.
Keşke!
Saygımla...
TÜM YORUMLAR (1)