05.01.2009 İstanbul
şarapnel parçaları, misket, fosfor bombası.
acı, ile gözyaşı; barut Filistinlin aşı!
yok,mu kahpe dünyada, yemenden başka insan
siyonistler gülüyor ; Gazze ateş altında
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
FiLiStİn YaNıYoR
Filistin yanıyor analar ağlıyor
Oradaki feryatlar ciğerimizi dağlıyor
İsrail ey israil sen ne kadar vahşisin
zalimlerdende zalimsin
Acımasız ve gaddarsın
Tüm dünya baksında sana
İnsanlığından utansın
Bu yaptığın savaş deyil mezalim
Nasıl vuruyorsun herşeyden habersiz masum
Küçük çocukları bebekleri bre vijdansız bre insafsız hain
Seni kan emici yarasa yazıklar olsun sizin gibi toplumlara
İsrail seni ALLAHIN Bile lanetlediği topluluk
Kahrolasın yok olasın inşallah yeniden
Helak olasın katil israil
Filistin yanıyor analar ağlıyor
Oradaki feryatlar ciğerimizi dağlıyor
Şeref Köşker
allah müslüman kardeşlerimize birdaha bu acıyı yaşatmasın duyarlı yüreğiniz dert görmesin
kaleminiz daim olsun üstadım tam puan
EVET ÜSTAD, ÖLEN FİLİSTİNLİ DEĞİL, İNSANLIK ÖLÜYOR..
Yahudi milletinin ne kadar zalim olduğunu dünya böyle bir zulümle tanısın öğrensin istemezdim ama Rabbim sonunu kendi eltiklerinden olduğunu göstermek için bir fırsat vermiştir onlar son haklarını zulümden yana kullanmıştır
Üstadım...
Olayları en iyi bilenler en iyi
anlayanlar,yorumlayanlar,ahkam kesenler bırakın bu uyuyanları uyarmaya çalışmakla meşgul olmayı.Önce siz uyanın.Kendi gözlerinizle kendi yüzünüze bakabiliyorsanız ,cesaretiniz varsa bakın bakabilirseniz.Bakın ama göremeyacaksiniz kendinizi çünkü uyuyanlar bakamazlar,göremezler.Sadece kendilerini kandırılar.Ayakları bu coğrafyaya basanlar,inanalar,inanmayanlar her kimlerseniz uyudunuz ama uyanamadınız.Kandırıldınız ama bu kandırılışa inanmaya büyük bir imanla,bu kandırılışa büyük bir sadakatle bağlı kalmaya devam ettiniz,ediyorsunuz.Ey insanlar sizin sadece bir insan olarak kaç yüzünüz ve kaç maskeniz var.Maskeleriniz mi var demenin şiircesi...şaircesi...Şair kaleminin huzurunda büyük bir ihtiramla eğiliyorum. Uyanmanın zamanı ne zaman gelecek... En azından cihadın çeşitlerini ne zaman bileceğiz dualarımız filistinin yanında olmakla
beddualarımız ve lanetimizle İsraili lanetlemekle biz
çaresizlerin cihat edebileceğimiz bilinci ne zaman yayılacak...
Selam ve muhabbetle..yunus karaçöp
İlyas bey...........Bu yürek yarasıda ergeç bitecektir...Ama zalimin ve zalimle birlikte olanların çekeçeklerinin biteceğini hiç sanmam...............saygıyla
şair okuyucusuna ve topluma mesajlar da vermelidir.
ve ben bu şiirinizde çok anlamlı mesajlar buldum Üstadım.
tebrikler ve teşekkürler.
duyarlı yüreği tebriklerimle selamlıyorum.
umarım çağrılarımız ağlayışlarımız duyulur .. filistinli ağlamasın bizler ağlamayalım duyarlı yüreğinzi kutlarım Sevgilerimle
KUTLARIMM TAM PUAN
Bu şiir ile ilgili 21 tane yorum bulunmakta