susturun şu inceden ağlayan kemanları
yoksa düşeceğim içine elimdeki kadehin
ve içimdeki son çocuğumda boğulacak
zaten eğretiyim kendime
zaten yitik yolum
düşlerimin boynu bükülmüş
utançlarından bakamıyorlar yüzüme
bunca sessizlikte susturun
susturun şu inceden ağlayan kemanları
ahh kahrolası yaşam
ne ayrılıyor
ne de birleşiyor ellerim seninle
neden neden sönüp gidiyor
tek tek bütün ışıkları şehrimin
ötelerimdir kararan her ışık kaybımda
onulmazca incinir aydınlıklar
yaşayamadıklarımın çöken tortularında
tasalı bir bekleyiştedir ömrüm
gözyaşlarıyla sulanır gülüşlerim
yine de hüznün engellerini aşmaya çalışır
zillerini takan kanı deli sevinçlerim
bir gün çekip gideceğim nasılsa
tüm yaşadıklarıma veda ederek
ve tüm yaşanmamışlıkların ukdesini
içime gömerek gideceğim
işte o zaman okunacak şiirlerim
belki de ilk defa
o zaman anlayacaksınız beni
koşulsuz önyargısız hesapsız
nasıl kanamış kanatılmışım
yine de hasetlenmemişim kimseye
kendi kendimi anlamış
ve nedeni olmuşum yaşamımın
bildiğiniz bütün kemancıları getirin o zaman
ve söyleyemediğiniz ne varsa
iyi ya da kötü
dökülsün içinizden
kemanlar ağlasın en gür en içli sesiyle
siz sövüp sevin dilediğinizce
ben sevdalarım koynumda
doğduğum kadar çıplak
yatayım sonsuz uykuma
yanakları daha al
dudakları daha gülce
insan yüreği susmuş
evvel zaman içinde
bir varmış bir yokmuş deyip
bırakın bu adalıyı
bir yeşilin gölgesine
ister ağlatın ister güldürün kemanları o zaman
ama şimdi susturun
susturun ne olur
içimde kalan son çocuğun
katili yapmayın beni
susturun…
Kayıt Tarihi : 28.3.2008 01:14:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!