İçimde bir şeytan uçurtması uçuyor,
Yakalayabilsem bir vapur düdüğünde sabahın bakirliğini,
Belki yazabilirim tekrar,
İçimde bir çocuk bağrışıp duruyor sadece,
Ne zaman tutar elim kalemi?
Yüreğimden bir parça alıp savurdun,
Uçurtmanın püskülüne takıp gönderme ne olur,
İçimde garip bir günün yalnızlığı ve köhne sokaklarda kararmış damlalar,
Gelen yağmur değil,
Güneş ağlıyor sanki.
Güneş; Serde özgürlük hevesi ve sevda,
Bir ben bilirim böyle sevmeyi,
Bir benim içimde yeşildir dallarım böyle,
Ben görürüm yıldız gözlerinde, kartal çığlıklarıyla anlaşırım asi ve soylu,
Değimli ki çıyan, akrep sarmış dört bir yani,
Değimli ki yollar tutulmuş,
Tut elimi bırakma ne olur…
Şeytan uçurtmasına takıp gönderme,
Yakalayabilirsin belki vapurun geçtiği yollarda,
Yunusların ağlayarak dinlediği düdüğün bakirliğini,
Niye kopartıyorsun uçurtmamı getir. Elmalı şekerimi de,
Zamanın içinde yaşamışlığım kayboluyor,
Sende bıraktın ya ellerimi,
Yaşarken bile yaşamadığımı anlıyorum senin içinde,
Zamanda yok,
Sende yoksun,
Yaşamak zaten yok,
Zaman yaşamak ve senin ellerin...
Yok, artık senin ellerin,
Nerdesin?
Korkuyorum,
Yanmak üzere sönen ateşin sancısı var yüreğimde,
Susmuştum ya hani,
Yeter, susturma beni
Kayıt Tarihi : 7.3.2007 16:52:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!