Peygamber(Sallâllâhü Aleyhi ve Sellem) Efendimiz bir ta rafa yaslanmışlar iken Muâz bin Cebel (r.a) huzûruna girdi Peygamber(Sallâllâhü Aleyhi ve Sellem) Efendimiz:
“NASIL SABAHLADIN EY MUÂZ? ” diye sordular
“ÂLLAH’a îmân ettiğim hâlde sabahladım” dedi
“HER SÖZÜN BİR DELÎLİ, KÂLPLERDEKİ HER HÂLİN BİR ALÂMETİ VARDIR SENİN (bu) SÖZÜNÜN DELÎLİ NEDİR? ”bu yurdular
“Ey ÂLLÂH’ın Nebîsi, ben her sabah uyandığımda o gün ak şama ulaşamayacağımı; akşama kavuştuğumda sabaha ula şamayacağımı düşünürüm Attığım her adımda bir sonraki a dımı atamayacağımı düşünürüm Kendimi şöyle düşünürüm: Sanki kıyâmet kopmuş, ÂLLÂH’ın huzûrunda her ümmet diz çökmüş kitâbıına ve Peygamberine ve ÂLLÂH’dan başka tap tıkları putlarına çağırılıyorlar, cehennemliklerin azâblarına, cennetliklerin sevâplarına bakıyor gibiyim” Peygamber (Sal
lâllâhü Aleyhi ve Sellem) Efendimiz
“İYİ BİLDİN BUNA DEVÂM ET”buyurdular (Tarihi Dımaşk)
Demirlemişti eli kolu bağlıydı ağlıyordu
Dört bıçak çekip vurdular dört kişi
Yemyeşil bir ay gökte dağılıyordu
Deli cafer ismail tayfur ve şaşı