Sustum!
Çünkü…
Boşuna konuşan onca insan arasında konuştuklarım anlaşılmayacağı için sustum…
Anlamsız cümlelere verecek cevabım olmadığı için sustum…
tozlu bir şemsiye durur
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Devamını Oku
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Susarak ya da konuşarak daime güneşe... saygılar
Hayallerin yıkıldığı anlarda sustum…
Yazamadığım anlarda sustum…
Ve suskunluğumu hep mısraların arasına sakladım…
Anlattıkça sustum, sustukça öğrendim…
Ama sustukça da anlamsız sorgulamalarla karşılaştım…
Zaten musallaya baş koyduğumuz da ebedi olarak susacaktık…
tebrikler yürek sesiniz hiç susmasın tam puan + antoloji diyor listeme alıyorum.. sizi ve güzel şiirinizi selamlıyorum..
Susulması gereken yer ve zamanlar elbette var... Ama gün pek sükutu altından saydırmıyor...Aksine o kuru gürültücülerin, kürsülerde esip gürleyenlerin, yalancı pehlivanların sesinin daha çok çıkmasına, duyulmasına neden oluyor.
Sesimiz çıktığı kadar konuşmalı, kalemimiz yazdığı kadar da yazabilmeliyiz doğru bildiklerimizi, inandıklarımızı... Bu aydınlığa giden yolu bir mum ışığı titrekliğinde de olsa aydınlatmak demektir.
Kaleminize sağlık sayın Dinçer Demirel...
Bu şiir ile ilgili 3 tane yorum bulunmakta