Bilir misin kaç geceyi uyanık tuttum yokluğunda,
Dinlediğim her türküyü nöbetime bağladım
Kaygılı başımı uçurum ağızlarının dolgun dudaklarında bıraktım
Gardinyan mı yoksa mahküm mü olduğumu bilmeden sustum....
Okuduğum her kitabın sayfasını seni okurcasına yuttum
Sana bakan gözlerimi bir doğa manzarasında kaybettim
Matematik notumu düşüren aşkının başucunda diz çöktüm
Yokluğuna düşen kalbime rahatlatıcı sözler arayarak sustum...
Süslü sözler biriktir aşka dair, toplasın kalemimin mürekkebi
Sahte de olsa kandırayım şiirlerimi yalan rüzgarınla.
Ağzı, yüreği, bütün boşlukları dolsun oksijenle
Bıraktığım ayak izlerime gel diyen ses tonuna, düşerek sustum..
Seni işaret eden her notanın üstünde, şiddetli nöbetler ektim,
Bir günaha saplanmış çehreni, zamanın kıyısında bıraktım
Bir martının kanatları altında sonsuzluğa uğurladım
Vicdanımı işleyip çerçeveledim, duvarıma asarak sustum...
Sevda Gencer...
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta