Bu nasıl bir hayat
İçtiğim kahvenin tadı yok
Uyuduğum uykunun düşü
Yaşadığım mevsimin kışı
Yüreğimde yalnızlık
Dörtnala at koşturuyor
Ve yüreğim aşka isyan, baş kaldırıyor
Gözlerim isyanlarda yaş damlatıyor
Hey sevdanın yelleri,
Esin bana doğru
Paslandı gitarımın telleri
Yüreğim taş değil, ama nasırlaşıyor
Saçımın tellerine her gün kar yağıyor
Her gece gökyüzünde yıldızlar kayıyor
Biliyorum bir yerlerde, biri beni anıyor
Sessiz kaldığımda kulaklarım çınlıyor
Ormana gidiyorum sessiz ve soğuk
Susmaktan ses tonum titrek ve donuk
Sahile iniyorum deniz dalgasız
Gökyüzü bulutsuz ve aysız
Ay düşmüyor denize, yakamozsuz
Midilliye gök gürültülü yağmur yağıyor
Ben karşısında Assos tayım damla damlamıyor
Allah’ım sen nelere kadirsin
Çıkıyorum yukarıya Behramkaleye
Yüreğim ağlıyor sevdam ağlıyor
Yağmur yağıyor ben ıslanmıyorum
Izsız ve sessiz yollar, benim yoldaşım
Ömür gidiyor, ben gidiyorum, yol bitmiyor
Sensizlik bitiriyor, sessizliği müzik bozuyor
İneceğim sessizlikten sensizlikten
Kalabalık şehirleri seçeceğim
Yürürken yalnızlığımla baş başa
Belki sen çarparsın, belki ben sana
Belki yuh dağ dan mı indin dersin bana
Ormanda kurumuş yapraklara bastığımda
Ağaçlara çarptığımda sessizdiler
Sen gittin ya bu yürek te sessizdi
Gitme kal demediler
Sessizdiler ses etmediler
Sustular…
Deli mavi
Veysel Karani TabakKayıt Tarihi : 23.11.2009 21:56:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!