Sustuğum zamanlar yazmadım ben bunları,
Konuştuğum anlarda gizliydi tüm heceler
Sesimde saklıydı sevdam,
Aşıktım, öyle göründüm çoğu zaman!
Ölümle koyun koyuna bir aşk.
Tatmadığınız kadar derin
Ulaşamayacağım kadar uzak.
Bir sürü söz vardı dilimin ucunda oysa,
Daha ne aşklar, ne sevdalar anlatacaktım. Ne ayrılıklar…
Sustuğum zamanlar çaldı sesimi benden.
Sessizlik sağırdı
Ve ben konuşsam da ne duyacak ne de anlayacaktı.
Sustum.
Anlatabilsem sana anlatırdım.
Hep bende kalmayacağından emin olsam,
Yalvarır Tanrıya yeni bir SEN yarattırırdım.
Nasıl bir sevgiyle kesildiğini nefesimin,
Gözle görünür yanı olsa sana gösterirdim.
Ama hepsi bir yana,
Öleceksin seç istediğin gibi deseler,
Tutar elinden seninle falezlere gider
Denizle bütün, bulutla yoldaş, gökyüzüyle kardeş olur, son kez gözlerine bakar,
Silinir giderdim.
Sen beni ne kadar dinlerdin?
Umurumda mı sanki?
Ben sensizliği de, seni de içime hasret gibi sindirmişim.
Sen beni ne kadar duyardın?
Çok mu önemli?
Gördüğünden öte bir köy yok bu geberesice meydanda,
Koca şehir kayalıklardan ve denizden ibaret işte
Bir de martılar…
Ağlasan deli gibi
Seni duysa duysa bir tek onlar duyar…
Ama susarsan
Sen duyarsın onların çığlıklarını,
Acı neymiş, göğsündeki yangın nasıl can verirmiş çığlıklarda dinlersin.
Gözleri kanar mı insanların,
Kan ağlamak deyimden ibaret midir?
Sana sorsam
Sen acıyı, nasıl bir şekle sokar, ne biçimde anlatırsın?
Ama cevabı bilinen sorulardan olur
Sen gene nefes nefese susarsın!
Benim zamanım doldu be rüzgar,
Yolum daha uzun, bildiğin yollara da benzemez
Sana kalsa bu sevda, son vapur da kaçar
Ama bendeki vazgeçmişlik, artık yerini aşka bırakıp gidemez…
Kayıt Tarihi : 13.5.2008 17:44:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!