Sonra sustu tüm cümleler.
Ne tek kelime eder oldu,
Ne de başını kaldıracak bir mecal.
Şiir gibi düşüncelerin içinde koca bir yalnızlık.
Sessiz çığlıkları dinlersin arada,
Ne sesini duyan oldu ne de kendini duyan.
Boşlukta nefes almak, alamadığını fark etmek,
Kaybolmanın aşamasında yaşamaya çalışmak.
Hiçlik dünyasında kendini kaybetmek,
Çirkinlikleri görmek, gördüğünü saklamak…
Adetten mi bu haksız yolculuk,
Yoksa hiçbir yere varamadan öylece kalmak.
Sır perdesi açılacak elbet ama nafile, her şey boşlukta sanki.
Zamansız bir alışveriş zamansız insan gibi…
Dogma olasılığı kaybolmuş düşünceler,
Ve her seferinde inandığın kuru sözcükler.
Biri diğerini kovalar, biri kaçarken.
Senlik bir tarafı olamadan yol alan ayaklar.
Gitmenin bir şekli var sanki
Nereye varsan ardında kamuflajmış izler.
Sakladığın tüm benlik sırların,
Açığa vurma zamanı gelince, insan susar kendine.
Bilirsin yaşamak ve yaşamayı anlamak,
Duyguların, kalbinin avuçlarında,
Dağ eteklerinin parçalanmış taşları gibi,
Umarsızca çağlarsın o zaman.
Tüm insanlık kendini arar.
Arayanların arasında tüm cümleler boşa,
Boşluğun içinde kendinden kaybolma.
Sonra sustu tüm cümleler.
Ne tek kelime eder oldu,
Ne de başını kaldıracak bir mecal.
Nilüfer Albayrak
Kayıt Tarihi : 9.1.2024 22:45:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)