Susmuşlar Diyarı Şiiri - Nidayi Sevim

Nidayi Sevim
18

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Susmuşlar Diyarı

Eyüp Sultan'da,
İki dünya arası,
Susmuşlar diyarında,
Öteler ötesinden esen,
O uhrevî havaya,
Bırakalım kendimizi bir zaman...

Değirmen misali,
Bütün zamanlar şahidi,
Kıvrım kıvrım uzanan,
Taş döşeli o yokuştan,
Kimler geldi, kimler geçti,
Düşünelim bir zaman...

Yolun hemen başında,
İşte tam şurada,
Pehlivan Kara Ahmet,
Yanında "Merdiven" şairi,
Sırt sırta vermiş bekliyorlar,
Uyanmak için bir daha,
Ebedî bir sabaha…

Burası Kırkmerdivenler,
Şüheda bahçesidir,
Hoca Mahmûd, Mustafa Bilgi,
Süleyman Özmen'ler,
Buradan seyreder,
Merkad-i münevver-i,
Hazret-i Hâlid İbn-i Zeyd
Ebû Eyyûb el-Ensari'yi...

Fatihalar, ihlaslar, yasinler,
Yukselir makberesinden,
Hacı Osman Efendi'nin,
Puşidesi başında,
Serin serviler altında,
Rüyasını görür hâlâ,
Şehr-i Medine'nin…

Her şâhide bir pencere,
İbret vesikası, her kitabe,
Herkesin bir hikâyesi var,
Yaşlı, genç, fakir, zengin,
Aldın, veremedin!
Bir nefes ömür dediğin,
Bunu anlatırlar bize, sessizce,
Dünya, ahiret arasında,
Alem içre âlem,
Zaman içre zaman,
Suskunlar mekânında...

Çatallı yol ağzına az kaldı,
Kâşgârî Dergâhı orada,
Şimdi, burada, bu anda,
Muhasebe yaparken,
Sakin ve derinden,
Selam verip, Ayasofya'dan,
Bir haber götürmeli,
Evet, bunu söylemeli ona,
Sultanuşşuara,
Üstad Necip Fazıl’a…

Bir kaç basamak daha,
Hattın sultanları burada,
Kâmil Akdik, Ömer Vasfi,
Mevlânâ Hüseyin Efendi,
Koştu cepheden cepheye,
Yoruldu Mareşal Fevzi,
Albayrağın gölgesinde,
Dinlenme zamanı şimdi...

Yükselir, "Ya Allah Hû" nidâları,
Zekâi Dede sofasından,
Derken, buluruz kendimizi,
Ruhâni yatağı,
Nakşiler tarlasında,
Kimler yok ki bu gülistanda?
İsa Geylâni, Abdi Baba,
Abdullah Nidâyi ve daha niceleri,
Bir vakte kadar,
Hep birlikte, öylece,
Yatarlar koyun koyuna...

Bir yüceden bakarken,
Ahmet Kabaklı,
Alâaddin Ali'ler,
Bize bizi anlatır,
İskender Dede,
Zeynep Hatun ve
İdris-i Bitlisî'ler…

Yolun sonu göründü,
Tam tepede, bakın işte orada,
Onlar, dağdan adamlar,
Bütün heybetiyle,
Horasan erenleri ve
Karyağdı Ali Baba...

Bahariye yamacında,
Hayat ile ölüm arasında,
Vardığımız bu son durakta,
Söz, mezarı kaybolan şair,
Ziya Osman Saba'da:

"Ölüler! Hepimiz için yalvarın Allah'a…"

Nidayi Sevim
Kayıt Tarihi : 27.2.2021 14:46:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Mezarlıklar şehri Eyüp Sultan'da yaşamak...

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Hatice Hantal
    Hatice Hantal

    Değerli Hocam, kitaplarınız gibi şiirlerinizi okumak da güzeldi.
    Rabbim cümle geçmişlerimize rahmet eylesin.
    Bu güzel şiirinizi kutluyor, emeğiniz için teşekkür ediyorum. Selâm ve saygılar

    Cevap Yaz
  • Erkan Saltan
    Erkan Saltan

    Konup göçülecek dünyadan
    görünmeze uğurladıklarımızın soğuk taşlardan müteşekkil; görünen ikametgahları.
    Gelip (iz bırakıp) gidenleriyle, bir SUSMUŞLAR DİYARINI
    (Eyüp Sultan mezarlığını)
    Kendini tarihin tanıklarına adamış,
    İstanbulun ecdat yadigarı zenginliklerini tanıtmayı görev edinmis ve başarıyla kitaplarına taşımış bir üstad, bir araştırmacı yazar, bir şairden okuduk.
    Yeniden düşünerek hayata öyle bakmaya davet eden çok başarılı bir siir.
    Yüreğinize elinize emeğinize sağlık,
    Kaleminiz daim olsun hocam.

    Cevap Yaz
  • Perihan Pehlivan
    Perihan Pehlivan

    kimler geldi kimler geçti bu dünyadan. hep derim insan oğlu arada bir mezarlıkları ziyeret etmeli. kim hancı kim yolcu hatırlamalı. akıcı güzel anlamlı bir şiir. bir vefa duygusu sarmış mısraları.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (3)

Nidayi Sevim