Susmayan Şiiri - Şenol Denizci

Şenol Denizci
49

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Susmayan

Yürüyerek varılamayan bir fil mezarlığı / uzak-saklı
Güneşler batırıyor içinde, hesapsız
Sakalımda büyüteceğim bu mezarı, kent kent
Taşıyamazsa atar bir kuyuya, susar ağırlığımı.
Ben büyüyemem, ben çocuğum, susamam!
(Çünkü şiirler hastalıklı birer zindan, mesaisiz şairler tüketerek varolan. Şairler tanıdım geceleri tek parça uyuyan; dışındaydı kime baksam her zaman. Bir ben mi içindeydim, bir ben mi içinde kanayan)
Bilsin bende duran yarınsızlığı,
Kaygısızca katılırım günebakanların şarkılarına
Bilsin, ayırt edebilirim dostu-düşmanı
Nerelerde durulur-durulmaz bilirim
Bilirim açılmazlığını kapanan kapıların
Bilsin zindanlar zindanlığını ve şefkat göstermesin
Yapsın düş’manlar düş’manlığını
Taşkınlığım geç çocukluğumdan!
O da bilsin bakmam ardıma,
Yapmam hesabını gecelerin, sabahların
Sormam, bahçelerin nasıl yeşil ve hareketli tutar güneşi teninde…
Bu kuşu kim besler, bu ağacın suyu nereden,
kim onarır kırgılarını, yaralarını kim otar,
derim / de kendi kendime
Sormam…
Bu yüzdendir, gizleyemem çıplaklığımı.
çifte minareden mavi gök
umut taciri
utandırıyor insanlığından insanı
düşündürüyor insana insanlığını
(Bu sırada bir işçi kirasını düşünüyor, akan damını, çocuklarını, yarını, en asgari haliyle insanlığını, bir ergin tanrıyı düşünüyor, kaderini, pazarlığı, yaptıklarını, yapacaklarını, bir demirci baba mesleğini düşünüyor rahmetle anarak, ve özlemler eziliyor, örs ve çekiç altında yayvanlaşarak; bir öğretmen tayinini düşünüyor, bir anne Kars’ta bıraktığı öğretmen kızını, (ama sağ bıraktığını) -öğret’menin yangınında ölenler var öğrenen’le yanarak- bir adam düşünüyor dulluğunu, aç mezarları nefretle anarak)
-Çünkü bazen de bir başka kentte sessizce ama kahramanca ölmenin olasılığı oluşturuyordu insanlığın çelik omurgasını… Bugün elde kalan, gençliğinin kanatlarında uçurup kondurduğu uzak devrimi yaşatanların bize taşıdığı, genç ve yaşlanmayan umuduyken…-
Şiirlere adanmıştı sevisel ayinlerdeki kurban
seviler toz duman içimde,
uyuyorum her akşam depremlerin beşiğinde
uyanıyorum; enkaz altında!
Doğa bütün cömertliği ve görkemiyle mütevazı
Borcumuz yok ya ona(!)
Hesap bilir mi enkaz altında kalan?
Çabucak birbirine karışır avutan-avutulan
Doğanın mütevazı kuralında
(Her dert doldurduğu yer kadar derttir
-şahsına münhasır-
bir mutsuzluk kaç mutluluğu götürür
en iyi kim bilir?)
(çifte minareden mavi gök
güvercin mezarı, kanat avcısı)
Çünkü ben de sonucum diğer sonuçlar kadar
sebep değil
Çünkü ben de vuruldum göğümde / kendim sandığım
Kendim kadardım çünkü
Sonra sustu susmaz sandığım çocuk
Biliyorum delilik bu
Deliliği gözümden öte sakınırım
ötesi harcım değil.

Mart 2004

Şenol Denizci
Kayıt Tarihi : 7.3.2004 14:35:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Muammer Çelik
    Muammer Çelik

    Icinde DELI sozcugu gecen her yazi, her siir benimdir, cok tsk ederim

    Cevap Yaz
  • Kâmuran Esen
    Kâmuran Esen

    Yine aynı güzellikte......Tebrikler.........Sevgiyle kalın.

    Cevap Yaz
  • Ahmet Duran
    Ahmet Duran

    emegine saglık Sevgili Şenol Denizci..




    başarılar dilerim...

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (3)

Şenol Denizci