Biliyorum sen orda beni düşünüyorsun
ben burda seni
birlikte geçen bakir günlerimizi
unutabilecek misin bizi
unutabilecek misin
o da ben gibi yalnız
şu an tam karşımda tepede suskun ay
benim gibi o da beklediği gelmiyor diye suskun
şaşkın
hasretiyle aşkının benzi soluk yüzüyle
orda öyle sitem etmeden duruyor
ona da hayat geçici ona da ölüm var
büyüyecek büyüyüp dolunay olacak
ve ölecek
şiir yumağım sökülür her gece şafağa doğru
varır zirveye dolunaylı gecelerde
yırtar geceyi eninler
ya güler ya ağlatır
ya inler
şiirler
kimini kırağı vurmuş solgun rengiyle
güle benzetir şair
sözünde durmaz kalem
boşadır o söz vermeler yeminler
kimi sitem gibi kimi hayata hitam gibi
kimi yarım kimi tam
neyse o gecenin nasibi
yarin dudağında gül açtırır
yine de ağlar gelinler
şiir gibi sarıp sarmaladığım
yüreğimde uyuttuğum sevgili
ben hep yazıyorum şafağa arefe saatlerde
Gül'ün adından
Papatya'nın adından
şimdi kış ya
üşüyen Kardelen'in dilinden yazmalıyım
ya sen neden
neden hep böyle susuyorsun
neye susadığını bilmeden
artık göçtüğün yerden geri dön
burda güneş baharı müjdeliyor
bütün sevdiklerim rüyalarıma giriyor
bir sen gelmiyorsun
neden
sen rüyalarıma da mı dargınsın
neden hep böyle susuyorsun
susmalar kurşun gibi ağır
elimde olsa
yani ben bir ab- ı hayat çeşmesi olsam
kana kana içiririm sularımdan
gideririm susuzluğunu
doyasıya içersin şiirlerimden
yalnızca
evet yalnızca bu geliyor elimden
hep oyaladılar bizi Kaf dağı masallarıyla
hep kandırdılar
çöl ataşinde ab-ı hayat suları seraplarıyla
şimdi bir küçük serçe ol uç
uç bana doğru
dallarım taze değil üstelik kırık
korkma yine de taşırım seni
bir kaç damla su yapraklarımda
saklarım senin için güneşin şerrinden
bir serçe ol gel
kon
ben anlarım senin olduğunu
15/Ocak/2011/C.ertesi/Bodrum
Yüksel Nimet ApelKayıt Tarihi : 15.1.2011 16:01:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şirimi de, 'gidiyorum bu akşam' şiirimde olduğu gibi 'Gönülçelen' dizisinden etkilenerek yazdım.Şiirlerimin ilhamını çoğunlukla gündelik hayattan, haberlerden, dizilerden; şarkılardan alıyorum. Şiir yazmak için oldukça çok malzeme var sanırım bir çoğumuz da bunlardan besleniyoruz. Güftekâr ve bestekârlarda olduğu gibi, aşk hüzün ihanet, ayrılıklar yani; sevdiklerimize olan hasretimiz ki bu bazen çok yakınımızda olmalarına rağmen, ilgisizlikten de kaynaklanabiliyor. Şiirin en büyük kaynağı aşk'tan da öte acıdır. Allah acıdan dolayı şiir yazdırmasın ama; maalesef elde değil. Bu arada geçen haftaki ölümler, şehitler, trafikteki densizliklerden kemer takmamaktan, trafik kaidelerine uymamaktan kaynaklanan, aptalca pisipisine gerçekleşen ölümler canımıza yetti. Her ne kadar ateş düştüğü yeri yakar denilse de bu ateş tüm yurdumuza düşen ateştir; ölenlere rahmet yakınlarına sabır diliyorum.
TÜM YORUMLAR (1)