Çünkü geçmiş zamandır lakin acısı tazedir
Kurur güller penceremde, çatlamış saksıda
Incecik bir fistan giymiş bedenine nazlı bahar
Yırtılan gökyüzünden süzülen bir ince telaş
Oysa sende gördün gözlerinle şahitsin şair
Al yazması başından alındı munzur bakışlı kızın
Utancından yüzünü avuçlamıştı elleri ile
Ve bir valkan gibi dağlanmıştı küçük yüreği
Susma susmak yakışmaz sana şair
Biliyorsun sende, tanıksın şair
Bir ekmek için karanlığa mahkum olanları
Maden ocaklarında tutuşarak can verenleri
İşçi yürekleri bir tutam aydınlığa hasretti
Ekmek arası bir parça domates biraz soğan
Ve cüzdanında gülümseyen iki çocuk yüzü
Biliyorsun tomurcuk açmaz dalı kırık güller
Susturdular ağızları gözlere perde çekildi
Susma susmak yakışmaz sana şair
Kan ile sulanan fahişe sokaklarda gece vardiyası
Sarı saçlarından hüzün dökülür küçücük kızların
Dudakları ruja batmış, gözlerinden keder akan
Gördün sende biliyorsun şair
On üçünde masaya yatırıldı boylu boyunca
Parası peşin sayıldı, kumarbaz babasının uvucuna
Günah dökülürdü eteğinden, deri çizmelerine
13 yaşında gönlü kiralık aşkı satlık seyretmesi bedeva
Susma susmak yakışmaz sana şair
Biliyorsun, her gün görüyor, duyuyorsun
Kadınlar diyorum şair kadınlar
Hani saçlarına yıldız yağan kadınlar
Güzel günlerin ardından gelen up uzun karanlıklar
Gözleri yaştan kurumayan, yüreği nasırlı kadınlar
Sokakların yanlız cesedi, sahipsiz çiçekleri
Düşleri jilet ķesiği, eteğinde meleklerin gözyaşları
Ateşte gül gibi yakıldı kadınlar bir bir bitiyorlar
Susma susmak yakışmaz sana şair
BEŞİR ÇİTAK
Kayıt Tarihi : 26.7.2020 23:20:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!