Susmak...
Ne garip bir sığınaktır, belki de çaresizliğin efendisi.
Engin kasırgaların yıkımından kaçarcasına sığındığın,
Bir liman.
Yokluğun acısını, dişlerinde hissetmek kadar anlamsız,
Kuru bir yaprağın rüzgâra direnmesi gibi manasız.
Ve Azrail’ in gözlerinden bir kez daha, bir kez daha istercesine
Yalvarmak gibi faydasız.
Yaşanmamış sevdalarının elinden alınışı misali boş
Yarınlara ait ne varsa üzeri silinmiş,
Toprakla buluşan tohumun üzeri çiğnenmişçesine öfke dolu, hırçın
Bir damla gözyaşında saklı hayat çizgisi gibi
Boşa giden umutların...
Susmak...
İnadına haykırmak gerekirken yaşananlara,
Ardına bakmadan kırıp dökmek gerekirken inadına,
Beyninde hiç dinmeyen fırtınaların
Garip sancısını çekerken, bağımlı misali nöbet geçirdiğin esnada
Yumruk sıkmak.
Yüreğin yerinde durmaz olur.
Kaçıp gitmek ister virane bedeninden.
Tek çareymiş sanki yok olup toprağa girmek.
Belki de; küçücük bir umut kalmış hevesiyle yokladığın,
Kulaklarında ki anlamsız seslerin ta kendisiymiş, susmak...
Sözün bittiği yerde, kelimeler düğümlenirken boğazına
Nefessiz kalırcasına çırpınır körpe yüreğin.
Başkaldırırsın sessiz çığlıklarla,
Söz biter, kelime dağarcığın bom boş olur
Ve
Titrek nefes alışlarında ölüm orucu gibi kapatırsın çaresizliğini
Diline dolayarak.
Vakti saati belirsiz bir yolculuğa çıkar, firari hayallerin
Yorgun bedenini bırakarak, soğuk kaldırımlara.
Kırılmış kanatlarının acısı bile terk eder
Yoksul yalnızlığını.
Ardında kuru bir beden,
Aynada tanımaya çalıştığın yabancı yüz misali
Çıkmaz sokakmış
Susmak...
Kayıt Tarihi : 12.3.2017 18:18:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Vedat Kan](https://www.antoloji.com/i/siir/2017/03/12/susmak-185.jpg)
TÜM YORUMLAR (2)