Hayatın bizi susturduğu zamanlar vardı ki; susmaya eş değer söz bulamazdık.
Evet! "Susmak" ta bir kelimeydi ama ne yazılır ne de söylenirdi.
Robin, Henry'e bir keresinde şöyle demişti:
Bu hayatın sessizliği tüm kelimeleri gölgede bırakır, Henry.
Öylesine sessiz söyler ki sözünü;
Üstüne söz söylemek bir kenara, söylenmiş tüm sözleri susturup koparır kelimelerin kıyametini
Kıymeti bilinmeyenin kıyameti gelip çatar elbette.
Hayatın sözünün üstüne söz söylenmeyeceğini anlatan bir yaşamın içinde bulursun kendini.
Ya bu ölümcül sessizliğin ne anlattığını anlarsın!
Ya da ölümün sessizliğe karışır ne olduğunu anlayamazsın.
İşte böyle Henry
Hayat, kapalı perdeler ardında sahnelenen bir oyundur.
Perde kapanınca değil, açılınca son bulur.
Bu hayat anlatılmaz yaşanılır, Henry.
Üstüne sözler söyleyip, şiirler yazabilirsin elbette.
Ama bir şiiri yaşamak nedir bilir misin?
İki lafı bir araya getirebilmenin çırpınışında lafı bile edilmeyecek yaşamlar eskitirsin.
Bu hayat anlatılmaz yaşanılır, Henry.
Üstüne sözler sarf edip şarkılar yazabilirsin elbette.
Ama bir şarkıyı yazmak nedir bilir misin?
İki notayı bir araya getirebilmek için akla karayı seçersin.
Ama yine de nakaratı tek başına söyler;
Sonu hüzne çıkan bir şarkıda bitersin.
Bu hayat anlatılmaz yaşanılır, Henry.
Sana hayatım derim.
Öldüğüm yerde bitersin.
İşte böyle Henry
Kaleminin eriştiği son noktayı bile yolun sonu sanmayacaksın.
Kelimelerin peşini bırakıp sessizliği anlatacaksın.
S’özü s’özüne uymayan kafiyelere aldanmayacaksın.
Kelimelerin kıyameti kopana dek durmaksızın yazacaksın.
Kayıt Tarihi : 13.11.2016 04:55:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!