Konuşarak anlatamayız her istediğimizi
Bazen susmak yeter duymak isteyene
Unutmak, konuşmak ve yazmak bir ihtiyaç
Ama susmak ve dinlemek en güzel cevap
Sığ suları en hafif rüzgarlar bile coşturabilir
Derin denizleri hırçın bir rüzgar
Anladım ki hayatta
Derin ve ilginç olan her şey susuyor
Sussam, beraber sussak ne heybetli olur
İçimdeki kayaları kaldırıp atacak kadar
Ağır bir söz söyle konuşacaksan,
Kaldıramayacağım kadar ağır olsun sözlerin
Susmam için
Dinleyip nefes alacak kadar sussan
İçinde yalnızlık olmayan bir adamın
Sessizliğini konuştursan
Unutmamak gerekir ki susarken söylediklerimiz
Konuştuklarımızdan daha fazlasını söyler
Beyhude konuşup bunu unutmazsan
‘Esenlik ve huzur on kısım ise,
dokuzu susmaktır’ diyen,
Ömer’i bir duysan
Düşünmeden konuşmanın cezasını çekeceğine
Düşünerek konuşmanın sefasını sürsen
Ok yaydan çıktı bir kere diyerek
Her önüne geleni hedefine koymadan,
Oku yaya germeden
Susmanın kudretine inansan
Susmak var, susmak var
Öz benliği ile susmak yerine
Susturulmuş olmak da var
Birde susturulmuş olmasına bahane üretip
Edebimden susarım diye sığıntı olmak var
Ağızda dil kapalı dükkanda bir cevher
Akılda; susmak edep
Dil konuşabildiği için değil,
Konuşmak gerektiği içindir
Susmak yerine konuşmak,
Konuşmak yerine susmak
Akıl kıtlığına işaret
Gerçeği istediğimiz gibi değil
Göze alabildiğimiz kadar anlatabiliriz
Gerçeğin karşısına yalan da
Başı öne eğik susar
Önder Karaçay
Önder KaraçayKayıt Tarihi : 21.3.2015 19:08:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Derler ki, Susmak çok şey anlatır! Konuşmaktan dinleyemeyenler Susmaktan ne çıkarabilirler ki? ! ... / Serap Irkörücü
Hep birlikte sussak ne heybetli bir susuş olurdu.. Dünya şaşkına döner, evrenin en kara deliğine kaçardı...
Kaçardı bol keseden konuşan, konuştukça 'gaf dağından' ötesine geçenler.. Belki o zaman anlaşılırdı 'sözün altın değeri', susmak öfke, susmak bazen en sevimsiz yüz olup dönmezdi 'asılıp...'
Keramet sükutta olsa niye bülbül coşar güle? Hem herkes uykunun koyusundayken öter de, kuru kalabalıklar çıkınca orta yere niye çekilir kuytu köşesine...
Demek ki Serap Öğretmenim haklı... 'Konuşma hakkını hep kendisinde sananlar bilmiyorsa dinlemeyi, susmanın kıymeti harbiyesinden söz etmenin alemi var mı?'
Gün ola, harman ola... 'Söz ola kese savaşı/ Söz ola kestire başı/ Söz ola ağılı aşı, yağ ile bal ede' demişse Yunus...
Kutlarım şiiri ve değerli şahsını Kardeşim..
Düşünerek konuşmanın sefasını sürsen!...Doğru söze ne denir.Kıssadan hisselerle dolu bir şiir.Kutlarım sizi Önder bey.
Şiir sanatının özünde varolan en büyük gerçek şairin dilsel ve düşünsel olan, daha önce hiç söylenmemiş sözleri bularak ortak paylaşıma sunması kişisel olgunluğun yüklemi olan bir gerçektir. İki insan vardır; birisi sivri sinek gibi sürekli vızıldar, sinir bozmaktan öte hiç bir etkinliği yoktur. İkişnci insan, söz düşünce yerinde konuşur, her konuşmasında taş gediğine oturmuştur. Beyindir dile komuta eden, akıldır sözlerin nereye gittiğini bilen... Değerli dostu sevgiyle okudum, sevgiyle kutluyorum. Her yerde bulduğu mikrofona konuşmak için atsineğince yapışmanın hiç bir anlamı olmayacağı açıkça bilinmelidir. Bilmeyenlere de ölçülü olmanın ahlaksal yapısı anlatılmalıdır!..
Anlamdı, yüreğinize sağlık
TÜM YORUMLAR (14)