Susma sevdiceğim bir şeyler söyle
Diline lâl mührü vuran mı oldu?
Yıllardır hasretim geç otur şöyle
Sevmeden kalbini yoran mı oldu?
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
ne güzel harman olmuş duygularınız satırlarda.. gönülden kutluyorum..yüreğinize sağlık.. sevgiyle kalın.. Halim AKIN
Şimdi ağlıyorsun yüzüme bakıp
Pişmanlık zırhını kalbine takıp
Ben gibi sevip de kendini yakıp
Uğruna ömrünü veren mi oldu?
Daha önce okudum mu bilmiyorum,bakmadım da,çünkü bu güzel eseri ikinci kezde olsa okumak çokçok güzeldi.Yüreğinize sağlık,eserlerinizin bir kısmını antolojime alıyorum.Saygılar sevgiler...
sen ne yaparsan yap iş olacağına varır..
sen gözlerindeki pırıltılara hasretken
o fb nin tarihçesini okur
oooof offf of
MUHTEŞEM BİR ÇALIŞMA OLMUŞ..TEBRİKLER SN KISA...
Mükemmel bir şiir okumanın keyfini yaşadım.
Anlam, teknik, duygu bakımından oldukça iyi...
Keyif alarak okudum.
Tam Puan + Ant.
Selam ve sevgilerimle....
Nafi Çelik
Kirpiklerin ıslak bakarsın süzgün
Dünyan mı karardı hâlin çok üzgün?
Hep seni aradım yüreğim ezgin
Yoksa benden başka soran mı oldu?
Hece şiirinde kalemini beğendiğim değerli kardeşimi kutlarım. Tam puan, çok güzeldi. Selam ve saygılarımla.
Çile çekmediğin nazından belli,
Yaşını demedin bilirim elli
Elinde yanmakta, sıgaran telli
Benim gibi kavrulup yanan m'oldu.... Ahmet Berat Ünal
ADAŞIM GÖNLÜNE SAĞLIK.. LİRİK GÜZEL BİR ÇALIŞMA OLMUŞ.. TAM PUANLA SİZİ KUTLUYORUM.. SELAM VE SEVGİLERİMLE..
Ayın Şairini ve Şiirini gönülden kutlarım
tebrik ederim
yüreğine ve kalemine sağlık
selam ve dua ile değerli Üstadım
Kalemin daim olsun
Sevgili Güldeste'ler :)
AYIN ŞAiRi Ahmet Kısa***KUTLUYORUZ***
Güldeste Şiir Grubu/nda seçici kurul tarafindan;
AYIN ŞAiRi seçilen Ahmet Kısa beyefendigi
Can-ı yürekten TEBRiK ediyorum...
Başarılarının devamını ve hayatta MUTLULUKLAR diliyorum....
En güzel şiirlerinden biri ile bu güzel başarısını KUTLU/yorum...
Diger şiirleri ve seçtigimiz Şiirin sayfasına aşagıdaki linkten ulaşabilirsiniz...
http://www.antoloji.com/siir/siir/siir_SQL.asp?sair=44170&siir=1131089
Güldeste Şiir grubu kurucusu
Fatımâ Hümeyrâ Kavak
Seçici KURUL
İrfan YILMAZ
Melih BAKi
İbrahim YILMAZ
Hamit KÖRKEN
Seyit KILIÇ
Deryâ DENiZ
Necdet EREM
Mehmet NALBANT
Fethullah GÜMÜŞ
YAŞAR BAYAR
Mübeccel Zeynep ÜNALAN
Mücella PAKDEMiR
Fatimâ Hümeyrâ KAVAK
**************************
_Susma Sevdiceğim_Yeni
Susma sevdiceğim bir şeyler söyle
Diline lâl mührü vuran mı oldu?
Yıllardır hasretim geç otur şöyle
Sevmeden kalbini yoran mı oldu?
Çilenin meyvesi düşüp dalından
Keder mi birikti onca yılından?
Alevli dudaklar geçmiş alından
Hayattan şevkini kıran mı oldu?
Aşkıma sur çektin çamura düştün
Kıymet bilmeyenin ardından koştun
Yalancı baharda zamansız coştun
Yoluna halılar seren mi oldu?
Kirpiklerin ıslak bakarsın süzgün
Dünyan mı karardı hâlin çok üzgün?
Hep seni aradım yüreğim ezgin
Yoksa benden başka soran mı oldu?
Şimdi ağlıyorsun yüzüme bakıp
Pişmanlık zırhını kalbine takıp
Ben gibi sevip de kendini yakıp
Uğruna ömrünü veren mi oldu?
Ahmet Kısa
1968-
HAYATI
1968 Mersin doğumluyum.Mersin Atatürk Lisesi'nden 1985'te mezun oldum.Edebiyat bölümü mezunu olduğumdan,şiirlere ve şairlere her zaman sempati duyarım.AÖF 4 yıllık lisans diplomasını 2000 yılında aldım.Evliyim,1991 doğumlu Mehmet Türker,1997 doğumlu Tuğba isimlerinde 2 çocuk babasıyım.Halen Kamu Sektöründe çalışmaktayım.
offf ne guzel insalalh bestelenince dinleriz..
Bu şiir ile ilgili 58 tane yorum bulunmakta