Acı yüklü bulut misali buğulu gözlerin
Tanıdık bir türkü ya da bir mısra anısı anahtarı yetiyor
Sağnak yağışların kapısını açmaya
Aklın firar eder hemen bedeninden
Yürüyemediğin ırak yollarda, erişemediğin umutlarda
Bıkmadan dolanır aynı başlangıçtan çıkmazlara..
Dipsiz bir kuyuya benzeyen yüreğin
İçinde yanan ateşin yaşanan dehşetin dışarı sızmadan
Güvensizliğin kapağı ile örtülür
Yüzüne serptiğin yapmacık bir tebessüm
HİÇ sözcüğü ezberindeki dilin
Kalkan olur bakışlardaki sorulara seni seven dostlara
Yetmedi mi?
Her gün aynı yanlış kararın kırbacıyla dövündüğün
Kendini bitirdiğin çözümsüzlüğün elinde harap ettiğin
Ey Dost! Susma artık…
Kır temelsiz vaatlerin ardına saklana objeleri
Gör artık binbir bahane ile ertelenen pembe manzaraları
Sıcacık bir sevgi değil miydi tek istediğin
Riyasız bir kişilik değil miydi tek beklentin
Yok işte.. Barındırmıyor yürek verdiğin
Demir al kokmuş bu limandan İçini kemiren sorulardan
Yelken aç bırak kendini yüreğin kadar pak rüzgara
Götürsün seni huzurun okyanusuna
Dön de bir bak aynaya
Yazık değil mi ay yüzüne..
Ah dostum ah!
Tebessüm çiçekleri ekilse nemli yanaklarına
Sevinç yıldızları doğsa buğulu gözlerine
Sıyrılsan geçmişin denizinden
Derin bir nefes alsan sevginin pınarından..
18.01.2014
İzzettin AKYAPI
İzzettin AkyapıKayıt Tarihi : 19.1.2014 02:11:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!