Susma Şiiri - Yorumlar

Veysi Atıcı
12

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Susma,
Sen sustun diye bozuldu büyü;
Dağıldı periler, yıkıldı Kaf,
Anka öldü.
Sen sustun,
Derinleşen bir kuyudur
Şimdi içimde zaman.

Tamamını Oku
  • Neslihan Ertem
    Neslihan Ertem 08.05.2007 - 19:54

    Sustu masal
    Ah, bir Şehrazat kadar bile
    Yer tutmuyor insan.
    '' bu güzel dizeler için teşekkür ediyorum yüreğinize sağlık''

    Cevap Yaz
  • Osman Oğuz
    Osman Oğuz 08.05.2007 - 19:36

    tebrikler sizin adınıza sevindim başarılarının devamı dileğiyle

    Cevap Yaz
  • Feray Ayan
    Feray Ayan 08.05.2007 - 18:55

    şairi ve şiiri kutluyorum, saygılarımla.

    Cevap Yaz
  • Ali Işık
    Ali Işık 08.05.2007 - 18:52

    Veysi bey dizelerinizi tebrik ediyor , başarılarınızın devamını diliyorum..

    Cevap Yaz
  • Nihat Malkoç
    Nihat Malkoç 08.05.2007 - 18:49

    Anne konulu şiir yarışmasında kazandığınız başarıdan dolayı sizleri tebrik ediyor, başarılarınızın devamını diliyorum.

    Çalışmalarınızda başarılar dilerim.


    Selâm,saygı ve muhabbetlerimle…..


    Nihat MALKOÇ

    Trabzon Lisesi(Anadolu)

    Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni

    E-mektup: [email protected]

    Cevap Yaz
  • Nihat Malkoç
    Nihat Malkoç 08.05.2007 - 18:48

    YANDI YÜREK DAĞLARIM

    I.

    Sisler bulvarında bir yetim hissiyat
    / asılı kaldı badem ağaçlarında /
    bulutları sağdı kirli nazarlarım
    masal çocukları göründü Kaf dağının ardından
    dörde bölündü gece yarısı uykularım
    / yarım kaldı hazan sarısı hatıralarım
    ……..
    âhlar düğümlendi boğazımın en tenha çıkağında
    / bir tinerci çocuğun kesik nefesinde
    vehimlere karıştı heyulalarım
    / yandı bir gece yarısı, yandı yakuttan saraylarım
    sular alevleri öperken…
    / en büyük çığlıktır suskunluklarım

    II.

    Elem deryasında yüzer taş gemiler
    / tuz buz olur camdan sularım
    bir annenin sesinde saklanır koca mazi
    / nerde benim kırık çıngıraklarım?
    sevgi iksiriyle pansuman edilir
    / kanayan yaralarım

    vesikalık fotoğraflarda donan tebessümler
    / anıların sıcağında çözülür
    üşür tan ağarırken kırağı çalan hatıralarım
    hasret yorganım iken, yastığım olur hüzün
    / anne diye haykırır, yanar yürek dağlarım
    kuytu karanlıklarda ben her gece ağlarım…


    III.

    Vakit demir atınca elem limanlarına
    / kuşatır asumanı yankısız çığlıklarım
    gönül pervazlarına konar ak güvercinler
    / zamanın sükûtunda uzar gider intizarım
    yankılanır bülbülün ferahfeza nağmesi
    annemin ak saçlarında kaybolur bakışlarım

    gönül secdegâhında beş vakit kıyama durur
    / ervahın minare gölgesine düşen hayali
    gözbebeklerim büyür huzurun aydınlığında
    / sarar çepeçevre ruhu dünün melâli
    taçlanır nazarlarımız gül endamıyla
    / çölde serap misali…
    IV.

    Gün doğar, sürüklenir zaman serazat, bir başına…
    / kırılır elbet hicran ağacının dalları
    müebbet uykusuzluklar sürmez sonsuza kadar
    / erir bir gün yüreğin kocaman buz dağları
    sarar yangın yerine dönmüş taze tenleri…
    / …bir annenin göğe kalkan asil kolları…

    yavru ceylanlar can çekişir gönül dağlarımda
    / kirletir çakallar duru suları
    yarınlar prangaya vurulur gün doğmadan…
    darağacına kaldırırlar taptaze umutları
    / zihnimiz allak bullak, düşler keşmekeş, yarım…
    Cevaplar, arar durur müstakbel soruları


    V.

    İrileşir bir annenin sofaya düşen titrek gölgeleri
    sesler yankılanır gecenin kapkaranlık beton duvarlarında
    / renkten renge girer mahcup suretler
    / taş kesilir anne demeyi unutan diller…
    bir yetim buse kondurur buz kesen dudaklarıyla
    / …bir annenin yere düşen balçıktan gölgesine

    …her baharın kışı, her yüreğin düşü vardır elbet
    düşler de yenik düşer senelerin kurşundan ağır siluetine
    servilerin üstünde kararır ak bulutlar bir akşam vakti
    / eleğimsağmanın peşine düşer öksüz yürekler
    …ve bir tümsekte sükût bulur her ne varsa, bozulur büyü
    / gökte asılı kalır onca dilekler…

    VI.

    Kör şafaklarda lime lime olmuş darağacına asılan duygularım
    / siyahla beyaz arasına sıkışmış renk coğrafyam
    / uzayan gecelerde masmavi düş yorganım
    yıldız yağmurunda payıma düşensin annem
    aç kurtlar sofrasında hissiyat salya sümük…
    / gönül ocağında pişensin annem

    hicran türkülerini dağıt kestane rengi gözlerinde
    kadim duaların kırsın zamanın azı dişlerini
    / saksıda karanfiller canlansın gün doğarken…


    VII.

    Sen ki ilkbahardın mevsimler içinde gül kokulu, güller içinde
    ayazlarda perçemlerin hâlâ buz tutar mı senin
    / bilirim ki en metanetlisiydin annelerin
    efkârdı gece yarısı dağınık düşünceler içinde savrulan
    / yürek dağlarıma yağan kar boran…
    minyatürlerden göz kırpan şehla bakışlı güzeldin
    sevda burçlarında serteser dalgalanan al sancak
    göklerinde hâlâ mağrur yıldızlar parlar mı evreninin? …


    VIII.

    Adın adımdır can evinde hücrelerime ezberlettiğim
    / açılan ellerime düşen rahmet damlalarısın Eyüp’te
    her yol ayrımında kılavuzum, temelimdeki harçsın
    kurumuş dudaklara can veren ab-ı hayattır çeşmen…
    / …zülfünün her teli karanlık bir ağıttır
    sularda can çekişen suretin köpüklerle yıkansın her gece
    / tarif tarife muhtaç sözlerin yangınında
    sen cansın, canansın, efgansın, sultansın anne…


    IX.

    Nasıl durulur gözbebeklerimdeki bulanık bakışların
    sen ki hercai menekşesin baharı müjdeleyen
    / annesiz an/nedir, kupkuru bir gölgedir
    bengisu diye içip kandığım geniş zamanlarda saklı düş kanaviçesi
    ne zaman son bulur gece yarısı ürpertilerim?
    kelimelerin kıskacından nasıl kurtulur hissiyatım?
    /…duaların gergefinde nakıştır gül cemalin
    gitmek midir kalmak mıdır daha zor?
    / denizleri bile yaktı yüreğimde senden arda kalan kor


    X.

    Ahlara gömdüğüm mukaddes gölge,
    / ölümsüzlüğün mumyasısın düş piramitlerinde
    / gönül sahrasında sükûtu öğüten sahrânişin
    ilk duam ve son âhımdın sen…
    şimdi çağlayanlar akıyor saçının her telinden
    kurumaya yüz tutuyor tomurcuk güllerim
    / ıstırap çiçekleri açıyor gülşenimde
    kaldırımlara bırakıyorum sana dair yalnızlığımı
    hıçkırıklar düğüm düğüm boğazımda duruyor
    / pişmanlıklar dolaşıyor yangın yeri tenimde
    maveraya elem taşırken sabır yüklü kervanlar
    / annemin nurdan gölgesi uzadıkça uzuyor kül olan evrenimde

    M.Nihat MALKOÇ

    Cevap Yaz
  • Nihat Malkoç
    Nihat Malkoç 08.05.2007 - 18:48

    DONUK BAKIŞLARINDA HATIRALAR…

    sırlı bakışlarına gömüldü hatıralar
    gölgem eridi aydınlığında
    sen ki annemdin, içimde yaşattığım
    cenneti taşırdın ayaklarının altında
    dünü resmederdin alnındaki derin çizgilerde
    ayağıma değen taşlar,
    yaralardı yüreğini, kanatırdı hatta…

    duaların kuşatırdı yarınlarımı
    belâlara kalın duvarlar örerdi ak duaların
    tek nefes üflemişlerdi ruhumuza
    sözlerin senet olduğu kal-u belâda

    toprağıma düşen ilk cemreydin sen
    yürek deryalarımda yüzdürdüğüm gemiydin,
    içimde büyüttüğüm gizemdin anne!...
    şafak vaktinde hayalin konardı kalbimin pervazlarına
    bana benden elzemdin anne….

    kapkaranlık göğümde ayın on dördüydün
    efkârdın zihnimin derinliklerinde dolaşan
    bulutlardan çöllere sağdığım yağmur…
    sırlı anahtardın huzura kapanan kapılarımı açan
    acılarıma düşen gölgeydin en tasalı vakitlerde
    biteviye kederlerime kalkandın
    gözlerimden süzülen bir damla tuzlu su,
    Yusuf’un yüzünde parlayan nurdun

    ak saçlarında eserdi seher yelleri
    kardelendin kışın ortasında umuda açılan
    karanlığımı dağıtan tan vaktiydin
    yalnızlığımın sebebi ve ortağıydın her gece yarılarında

    durgun sularda bir damla maviydin
    hırçın dalgalara karşı dalgakıran
    kuşluk vaktinde odama düşen titrek bir ışıktın
    çinilere sinen uhrevi bir sestin tenha vakitlerde
    göğümde kanatlanan yapayalnız bir serçe kuşuydun
    çocukluğumdan kalan resimlerde
    rengârenk bir uçurtmaydın
    bir tarafı kırık yüreğimde uçurduğum...

    hayat ağacının en sağlam köküydün
    devdin sevgi söz konusu olunca…
    mübarek gecelerde kandildin
    hıçkırıklarıma sükunettin her ağlayışımda

    hokkamdaki mürekkeptin, simsiyah nur...
    hakikatlerden dem vuran
    kalemdin gönül sayfalarına değdirdiğim…
    tebessümdün dudaklarımda yarım kalan
    kimsesizliğime sığınaktın tenhalarda

    ruhumu ruhuna kattığım iksirdin
    zaferimdin alınmaz kalelerin burçlarında
    tenindeki gül kokusuydu maziden güne akan
    beyaz peştamalında soluklanırdı keşmekeş ruhum
    annemdin yüreğimi ateş denizlerinde yakan!...

    M.NİHAT MALKOÇ



    Cevap Yaz
  • Esra Kaya
    Esra Kaya 08.05.2007 - 18:15

    Ey rüyaları çalan haramiler! ..

    bu dizeye bayıldım...bir dize tüm bir şiir demektir yürekten kutladım Veysi bey sonsuz saygılarımla

    Cevap Yaz
  • Muharrem Akman
    Muharrem Akman 08.05.2007 - 16:45

    ANNEM konulu şiir yarışmasında dereceye girmenizi tebrik eder başarılarınızın devamını dilerim sağlıcakla kalınız

    Cevap Yaz
  • Mehmet Gözükara
    Mehmet Gözükara 08.05.2007 - 16:29




    Ümraniye belediyesinin düzenlemiş oldugu, şiir yarışmasına katıldıgınız, şiirinizin dereceye girmesinden dolayı sizi kutluyorum.
    Başarılarınızın devamını canı gönülden diliyorum...Saygı ve sevgilerimle...

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 59 tane yorum bulunmakta