Dünya dedikleri bu koca küre
Rakseden güzeli andırır evlat
Aldırma aksini söyleyen köre
Gafili süsüyle kandırır evlat
Yokuşlar dizine düz gelir önce
Ne keskin sırattır ne kıldan ince
Acı akıbeti bilmeyen gence
Hayat bir eğlence sandırır evlat
Günler çok uzundur hazlar bedava
Güz güneşi bile her derde deva...
Masmavi gökyüzü... mis gibi hava...
Kim olsa başını döndürür evlat
Lakin fazla sürmez geçer bu devran
Yağmurlar kar olur meltemler boran
Gün gelip aynaya baktığın bir an
Simana hüzünü kondurur evlat
Yegâne gerçeği haykıran aklar
Gönül çeşmendeki musluğu yoklar
Ardından gelecek o sağanaklar
Bakışı toprağa indirir evlat
Terkeder talihin, çekilmez tafran
Zemheri ayına kurulur sofran
Gözlerin ararken pilavda safran
Lokmanı zehire bandıdır evlat
Kuru bir yaprakta sezip ölümü
Anlarsın yalanmış düşlerin tümü
Tadımlık verdiği o tebessümü
Çehrene yayarken dondurur evlat
Bozulur rahatın, sağlık, sıhhatin
Tükenir takatin ve kum saatin
Müstahdemi gelir son seyahatin
Uzanır... ışığı söndürür evlat
Kayıt Tarihi : 2.8.2023 22:07:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)