Düşmekle korkmak arasındaki bağı düşündüm…
Yıllara yayılmış bir korku bu ardından gelen düşmekten önce…
Yaşamın içindeki tüm güven duygularını bir anda sarsan bir duygu bu düşmek korkusu…
İkisi de anlamda birbirlerinin yokluğunda bir hiçlik çıkarırdı ortaya… Bazen düşerdim ve en büyük korku yeniden tutunabilecek miyim var olan yere? Ardından kaybetme korkuları peydahlanırdı içimde…
En mutlu ve huzurlu olduğum zamanlarda ortaya çıkardı bu korku…
Ya o giderse ben nasıl düşerdim ve nasıl tutunurdum yaşama?
Bel bağlama ve alışkanlık duygusu bu sadece sonundaki korku bir kayboluş olurdu veya baştan sona dağınıklık ve ters düşünceler…
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman