Ağlıyor musun, diyor içimdeki ses hırpanicesine, yine ağlıyor musun diyor?
Sabahı zor ettiğin geceleri yine mi, yaşamak isteyip çenelerini iki avucunu içine alıp, ayak topuklarınla sokakların zift kaplamış zemini yine tepikleyecek misin diyor…
Durgunlaşıp, duruluyorum, ardıma bakıp, bana hırpani diyen sesin sahibini arıyorum…
Sadece oysa sadece bir düş görmeydi oturduğum yerde başım avuçlarıma düşmüş, otel odasının loş havasında…
Kendi kendime ürpererek aniden, “asla” diye haykırdım, odanın portakal esansı yayılmış loşluğundan…
Kaçıncı günün gecesi bu ara sıra odadan çıkıp, bir şeyler atıştırıp, yeniden dönüp kitaplardan birinin satırları arasında kayboluyorum…
Geçiyor önümden sirenler içinde
Ah eller üstünde çiçekler içinde
Dudağında yarım bir sevda hüznü
Aslan gibi göğsü türküler içinde
Rastlardım avluda hep volta atarken
Devamını Oku
Ah eller üstünde çiçekler içinde
Dudağında yarım bir sevda hüznü
Aslan gibi göğsü türküler içinde
Rastlardım avluda hep volta atarken
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta