Her suskunlukta binlerce acı vardır. Sustukca acılar biter sandık. Yaralarımız katlanarak büyüdü.........
Dağlardan daha büyük oldu. Büyüdükçe kalbimize sığmadı paramparça oldu.....
Dağıldı tuz gibi suskunluluk çok şeyler anlatır, yanlızlığını acıları ......... Aşkı sevdayı elini tutan o sıcaklığı sana bakan bir çift gözü sana şiir okuyan dudakları şarkı söyleyen gönüllü. ......... şımartan insanı adamı da sana sözler verip. Unutanı sevğinin her tonunu yaşatı bu insan senin en büyük aşkın Sevdan meleğin kanadın olan adam halesi oldun mücehveri olan adam nerdesin yıktın gittin yıktın geçtin ve ne dedim. ..susturma susarsam suskunluğum olur. ................ Açılar olur ucurumlar olur düşerim bin parça olurum suskunluğum binlerce acı olur da sana ulaşır ahım.
Bir dolap gıcırdıyor uzaklarda durmadan
Eşya fışkırmış gibi tılsımlı bir uykudan,
Sarmaşıklar ve böcek sesleri sarmış evi.
Her şey yerli yerinde; masa, sürahi, bardak,