Suskunluğunda,
Seni sana anlatmaya çalıştığım her cümlemin noktasını bir türlü koyamayışlarıma gülümser ve yarım kalan bir sevda masalı yazmaya çalışırdım. Öznesi sen, yüklemi sevda olan bir masal.
Suskunluğunda,
Bir seni yargılıyordum, bir de kendimi. Sana kestiğim ceza gözaltı iken benim payıma düşense müebbet hapisti.
Suskunluğunda,
Nedenleri, niçinleri toplayıp çıkarıyor, çarpıp bölüyordum bir profesör edasıyla. Gönül tahtama yazdığım, kara bahtıma bakıyor, derin bir efkar dumanı çekiyordum ciğerlerime.
Suskunluğunda,
Ayaz yemiş tomurcuk gül misali kalakaldım. Şaşkındım. Hangi yöne dönsem her bir yaprağımdan acı çığlıklar yükseliyordu. Canım yanıyor, gözlerim ağlıyor, kalbimse kanıyordu.
Suskunluğunda,
Renk renk aldığım balonların her birini gökyüzünde özgürlüğüne kavuşturuyor, her bir balonla benim mekanımdan senin mekanına selamlar gönderiyordum.
Suskunluğunda,
Sesindeki ahenkte bulduğum huzura olan özlemimi dillendirip, satırlarca, sayfalarca mektuplar yazdım sana. Her bir mektubu ak bir güvercinin kanadıyla yolladım. Ve belki sende yazarsın bana diye umutla, sabırla yollarına bakındım.
Suskunluğunda,
Suskunluğunu yitirmeni, özlemleri bitirmeni ve gelmeni diledim. Seni diledim. Yalnızca seni.
28.4.2009 23.45
Neriman GökKayıt Tarihi : 29.4.2009 10:26:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Suskunlaşan tüm yüreklere hediyem olsun....
satırlara tebriklerimi gönderiyorum ve sevgilerimi.
TÜM YORUMLAR (19)