suskunluğa mahkum ettiğim
yerlerimden vurulurum her daim.
her suskunluğum bir kesik misali
durur çehremde.
yüzümdeki her bir kesik,
ömür süresi kadar uzun
neşeli kahkahalarla çerçevelerim
tüm kesiklerimi / hüzünlerimi...
attığım tüm kahkahalar
kederlerimin maskesi...
kederle evlenen dul neşelerin sahibiyim ben...
her yanı gözyaşı ile çerçeveli...
yaşadığımız hayat mı ki?
avuç içimizdeki çizgiler kadar olan,
avuç içimizdeki
çizgiler kadar basit.
güneşten yağmur çalmaya
başladığım günden beridir
acemi sevdana figüran olmuşum.
sen bir armağandın aşktan bana
hiç alamadığım
sen ise görmek için bakmam gerekmeyen
vebozulmayan tek ezberimsin...
sana sevdalanmak
esareti getiren fütursuz bir cesaretti...
bu cesaretti beni senin kuyunun koyuluğunda kaybettiren.
sana dair tüm yazdığım şiirlerimi
kapaksız tabutlara yerledim
şiirlerimin ölü olmasının nedeni
hepsinin yokluğuna yazılmış olmasıdır.
hiç dokunabildin mi
ölü şiirlerimin ruhlarına?
Kayıt Tarihi : 11.9.2011 09:20:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!