"Nihâl’im — Vahdetin Nûru"
Nihâl’im, sen sevilmez misin kâinatın derin aynasında,
Suyun kudretinde, gülün sırlarında, aşkın en nadir çağında?
Özlenmez misin ey kalp bahçesinin en kadîm çiçeği,
Varlığın özünde yankılanan sessiz ilâhî türkünün mey’î?
Seni sevmeyen kalp, taşın soğuk mezarıdır,
İçinde aşkın nuru söndüğünde, kaybolur varoluş haritası.
Özlemeyen, taş olmuştur;
Ve taş, kendi kendiyle savaşan bir zamanın mahkûmudur.
Nihâl’im, belanı bulmuş demektir o kalp;
Çünkü sen, varlıkta yokluğu, yoklukta varlığı gösterensin, aşkın kudreti.
Beddua etmeye gerek yok,
Zira sen, her nefeste yeniden yaratılan bir sır,
Vahdet-i vücûdun nûrî bir zikrisin.
Nihâl’im… adın,
Sevdanın, özlemin ve varoluşun kudretli remzidir;
Ey aşkın en derin mabedi,
Ey insanlığın en kadîm duası…
Kayıt Tarihi : 2.8.2025 11:32:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!