Yamalı bir bohça gönlüm
Her sevdada delinen
Her şafakta dikilen
İhanetler içinden geçerken
Yüreğim dikenli sınır tellerinde hırpalanıyordu
Lifleri dökülüyordu eteklerine
Gözlerime değenler
Çok acı veriyordu
Yakıyordu içim dünyaları
İki damladan daha çok yaş
Süzülüyordu usulca yanak sularına
Geçmiyor du suskunluğum
Yutkunma devirlerinde
Seçimlik hayatlarda
Sonuçlar ansızın alınıyordu
Ne bir çağrı ne bir pusula ardı işaretlenen
Kaç dünya geçersin
Yaşlanmadan
Kaç rüya görürsün
Hiç uyanmadan
Kaç kez yaşarsın
Yaşamamak istediklerini
Güllerin ölüsüne
Kurulmamalıydı sevdalar
Usulca defnedilmeliydi
Kırlara zavallıcıklar
Mümkünse cidden
Dallarında ecel
Toplamalıydı onları
Duvarlarda öfkeli ellerin
Kanamalı izleri kalıyordu
Yıllar sonrası arkeologların başını ağrıtan
Resimler çiziliyordum
Umutları dövüp
Hastanelik ediyordum
Aslında hep susuyordum
İnadına
Suskundum….
Kayıt Tarihi : 21.7.2004 23:52:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!