Suskun Yıllarım Seslenir Size.

Köyde doğmuşum,
Doğumumdaki ebe Cergezin hanımı,
Ebebe dağıtılmış, muştular verilmiş,
Ebem güzelce yıkamış her bir yanımı,
Altıma koymak için toprak elenmiş köşeye,
Ayrık köklerini yakarak su ısıtmış anam,
Kırk gün her gün yıkamış beni,
Babam kabına sığmazmış gururdan,
:Yarınlarda oğlum koruyacak şerefimi, şanımı: diye,
Yaşamadı babam, erken ayrıldı bizlerden,
Artık suskun çocukluğum başladı benim,
Yetim, sahipsiz, sevgisiz,
Sarı yapraklı defterimle bir konuşsan,
Sana söylerdi tek defterim olduğunu,
Okul çantam siyah bezdendi,
Hatırlarım onu da anamın zor bulduğunu,
İskarpini hiç tanımadım,
Lastik ayakkabıyı bir bulsan,
Üstümüzde forma, Okulda beslenme yoktu,
Yağda yumurtayla, bir bardak çayla övünürdük,
Ayda birde olsa,
Tenefüslerde gavurgayla sevinirdik,
Sınıf arkadaşlarımı bir bilsen,
Gözlerimizle sevgi demlerdik,
Sevda yamaçlarını dolaşırdık düşlerimizde,
Ay gördü, körebe oynardık,
Gelirmi o yıllarıma haber salsan,
Televizyonun adı bile yoktu,
Sohbetlerden bal sızardı,
Radyo üç beş zenginde vardı,

Arkasına bakardık kim var diye,
Eti Kurban bayramında tadardık,
Yemeği aynı tencereden kaşıklardık,
Doymayana bir parça ekmek, iki dal pırasa,
Tadına doyum olmazdı,
Ah o çocukluğum beni bir arasa,
Harmanı dövenle alın teriyle döverdik,
Tınası umut yeliyle savururduk,
Anam sevinirdi seneyi kurtardık diye,
En büyük lüksümüz panayırdı,
Şaşkın gözlerle,imrenerek gezerdik,
Atlı karıncayla, dönen dolaplara gıptayla bakardık,
Teselli bulurduk bakkaldan aldığımız sorma şekeriyle,
Kütür kütürdü, boğum boğum desenliydi,
Bulamıyorum şimdi o tadı,
Kuru deremiz gibi kısmetimiz kısaydı,
İsyanımız bu suskun düzeneydi,
Sanma bu yoksulluk kalkmaz yasaydı,
Yılmadık, çalıştık, başardık biz,
Çilemizle yollara bıraktık iz,
Yoksa bu günlere gelirmiydiniz siz.