Kaç zamandır suskun, kaç zamandır yoksun'um, bilmiyorsun.
Sana ışıkları sönmüş kentlerden bahsetmeyeceğim.
Ne gözü yaşlı boyacı çocuklar, ne saksıda yetiştirdiğim çiçeklerim,
Ne biletçi kadın olacak bu yazımda.
Kaç zamandır suskun, kaç zamandır yoksun'um, bilmiyorsun.
Ne martılardan bahsedeceğim, ne simit satan çocuklardan.
Ne işçileri anlatacağım sana, ne tiner kokan sokakları...
Kaç zamandır suskun, kaç zamandır yoksun'um, bilmiyorsun.
Seni bambaşka seveceğim demiştim, sen giderken.
Belki de giden bendim, kalan sen.
...Ve ben kaç zamandır suskun'um, kaç zamandır yoksun'um, bilmiyorsun.
Dedim ya: En küçük aşkın bile vazgeçilmez şahitleri martılardan,
Işıkları sönmüş kentlerden, boyacı çocuklardan,
Tiner kokan sokaklardan bahsetmeyeceğim.
Seni ve senden kalan herşeyi anlatacağım bu yazımda.
Şimdi kalemi bırakıyorum.
Anlatacak hiçbir şeyim yok.
Kayıt Tarihi : 11.12.2008 13:24:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Ebru İpek](https://www.antoloji.com/i/siir/2008/12/11/suskun-um-yoksun-um-bilmiyorsun.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!