Yabancıyım bu şehre;
ışıkları korkak,
kaldırımları kalleş!
Rezillik diz boyu.
Boğazlanan insanlar;
kandırılan yabancılar.
İhanetle arkadaş.
Yeni insanlara kapalıyım.
Kendimden korkarim.
Bıçağımın ucunda kan durur ve kurur.
Sabıkalıyım...
Bu şehirde yalnızlık arkadaşım.
Haylaz caddelerde yürür, üşürüm.
Tıklım tıklım boş sokaklar.
Çıplak yağmurlar yağar üstüme;
yıkanır, arınırım.
Sevginin gücüyle yayılır;
bulut olurum göklerde,
paldır küldür yağarım üstüne.
Yalnız ve sadece bir düşünceyim bu şehirde;
bir ses büyür,
kocaman olur içimde.
Suskun bir çığlık;
avazı çıktığı kadar sessiz.
Kayıt Tarihi : 6.10.2008 01:16:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Ben, bu karanlık şehirde bir fısıltıyım — duyulmayan, ama her duvarda yankılanan. Korkak ışıkların, kalleş kaldırımların ortasında yalnızlıktan doğmuş bir varoluşum. Ne aitim kalabalıklara, ne de yabancı yalnızlığa. Hayat bana dost olmayı unuttu. Ben de insanlara kapattım kalbimi. Taşıdığım bıçak, düşmana değil, içimdeki suskun çığlığa. Ben sabıkalıyım, çünkü sevmeyi unutan bir dünyada hâlâ sevmeye cüret ediyorum. Sözlerim karanlıkta birer işarettir. Sessizliğim, bağırmaktan daha keskindir. Çünkü bazen en büyük başkaldırı: sessiz kalmaktır. “Suskun Söylem” konuşmayanların, konuşsa bile anlaşılmayanların, ama hâlâ gökyüzünden bulut olup yağacak kadar inadına var olanların şiiridir.
TÜM YORUMLAR (15)